Prof. Dr. Vedat Göral; obezitenin yalnızca kilo alma sorunu olmadığını, çağın en kıymetli hastalıklarından biri olduğunu belirterek çarpıcı ikazlarda bulundu. Son senelerda obeziteye bağlı gelişen hastalıkların çağın en kıymetli sorunu olduğunu belirten Göral, “Şişmanlık, daha sonrasında, karaciğer yağlanması, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı ve artmış birtakım kanser cinslerine niye olmaktadır” diyerek kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Obezite bir hastalıktır, beslenme bozukluğudur. Kilo fazlalığı, o kişinin sağlıklı olduğunu mutlaka göstermez. Sıhhat Örgütü’nün (WHO) en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ettiği şişmanlık, giderek ülkemizde ve batılı ülkelerde artmaktadır.
Obezitenin günümüzde artmasının en büyük niçinleri, hareketsizlik, çok ve yanlış beslenme alışkanlıkları, eğitim seviyesi, sosyo – kültürel etmenler, gelir durumunun âlâ olması, hormonal ve metabolik sebeplere bağlıdır. Çok kalorili besinlerle beslenme, fast food besinler, asitli içecekler ve hazır meyve sularının epeyce tüketilmesi, çok ekmek, pirinç, buğday eserleri, pasta, unlu mamuller, çikolata, yağlı ve şekerli besinler, çok şeker ve meyve tüketmek, obeziteye muhakkak niye olmaktadır”
Genetik etmenlerin de obezite hastalığına niye olabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Göral, ailece çok kalorili besinlerle beslenme, ruhsal problemler, alkol tüketilmesi ve birtakım ilaçların da kilo artışına yol açabileceğini vurguladı.
“ÇOÇUKLARI FAST FOODDAN UZAK TUTUN”
Obezitenin yalnızca yetişkinlerde değil çocuklarda da görülebildiğini söyleyen Göral, “Obez çocuklarda, ileriki senelerda kalp damar hastalığı, karaciğer yağlanması, siroz ve şeker hastalığı çıkacaktır. Bu niçinle, çocuklarımızı, fast food besinlerden, hazır meyve suyu ve asitli içeceklerden, unlu ve tatlı eserlerden kesinlikle uzak tutmalıyız. Çocuklardaki obezitede, hayatın birinci senelerında, çok ve yanlış beslenme de sorumludur. Bu niçinle aileler, epeyce dikkatli olmalıdır” dedi.
“YATMADAN 4 SAAT EVVEL YEMEĞİ KESİN”
Obezite tedavisinde en kıymetli etmenin az yemek yenilmesinin ve sporun kıymetine dikkat çeken Göral kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Glisemik indeksi yüksek besinlerden (havuç, elma, kavun, karpuz gibi) uzak durmalıyız yahut fazlaca az porsiyon biçiminde yemeliyiz. Şekeri, hayatımızdan mümkünse çıkarmalıyız. Şekersiz bir Dünya oluşturmalıyız. Spor ve mümkünse, sistemli idman yapılmalıdır. Yetişkinler günde en az 5000 adım atmalıdır. Çayı şekersiz içmeli, yoğurtun kaymağı ve tavuğun derisi üzere yağlı, gücü yüksek besinlerden uzak durmalıyız. Kahveyi mümkünse, sade ve şekersiz olarak tüketmeliyiz. Akşam az yemeliyiz. Yatmadan 4 saat evvel yemeği kesmeliyiz.
Şayet obezite tablosu, diyet ve antrenmana karşın düzelmezse, obezitenin yapacağı tehlikeli yan tesirlerden korunmak içini, ilaç tedavisi, mide botoksu ve mideye balon uygulaması yapılmalıdır.”
“Obezite bir hastalıktır, beslenme bozukluğudur. Kilo fazlalığı, o kişinin sağlıklı olduğunu mutlaka göstermez. Sıhhat Örgütü’nün (WHO) en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ettiği şişmanlık, giderek ülkemizde ve batılı ülkelerde artmaktadır.
Obezitenin günümüzde artmasının en büyük niçinleri, hareketsizlik, çok ve yanlış beslenme alışkanlıkları, eğitim seviyesi, sosyo – kültürel etmenler, gelir durumunun âlâ olması, hormonal ve metabolik sebeplere bağlıdır. Çok kalorili besinlerle beslenme, fast food besinler, asitli içecekler ve hazır meyve sularının epeyce tüketilmesi, çok ekmek, pirinç, buğday eserleri, pasta, unlu mamuller, çikolata, yağlı ve şekerli besinler, çok şeker ve meyve tüketmek, obeziteye muhakkak niye olmaktadır”
Genetik etmenlerin de obezite hastalığına niye olabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Göral, ailece çok kalorili besinlerle beslenme, ruhsal problemler, alkol tüketilmesi ve birtakım ilaçların da kilo artışına yol açabileceğini vurguladı.
“ÇOÇUKLARI FAST FOODDAN UZAK TUTUN”
Obezitenin yalnızca yetişkinlerde değil çocuklarda da görülebildiğini söyleyen Göral, “Obez çocuklarda, ileriki senelerda kalp damar hastalığı, karaciğer yağlanması, siroz ve şeker hastalığı çıkacaktır. Bu niçinle, çocuklarımızı, fast food besinlerden, hazır meyve suyu ve asitli içeceklerden, unlu ve tatlı eserlerden kesinlikle uzak tutmalıyız. Çocuklardaki obezitede, hayatın birinci senelerında, çok ve yanlış beslenme de sorumludur. Bu niçinle aileler, epeyce dikkatli olmalıdır” dedi.
“YATMADAN 4 SAAT EVVEL YEMEĞİ KESİN”
Obezite tedavisinde en kıymetli etmenin az yemek yenilmesinin ve sporun kıymetine dikkat çeken Göral kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Glisemik indeksi yüksek besinlerden (havuç, elma, kavun, karpuz gibi) uzak durmalıyız yahut fazlaca az porsiyon biçiminde yemeliyiz. Şekeri, hayatımızdan mümkünse çıkarmalıyız. Şekersiz bir Dünya oluşturmalıyız. Spor ve mümkünse, sistemli idman yapılmalıdır. Yetişkinler günde en az 5000 adım atmalıdır. Çayı şekersiz içmeli, yoğurtun kaymağı ve tavuğun derisi üzere yağlı, gücü yüksek besinlerden uzak durmalıyız. Kahveyi mümkünse, sade ve şekersiz olarak tüketmeliyiz. Akşam az yemeliyiz. Yatmadan 4 saat evvel yemeği kesmeliyiz.
Şayet obezite tablosu, diyet ve antrenmana karşın düzelmezse, obezitenin yapacağı tehlikeli yan tesirlerden korunmak içini, ilaç tedavisi, mide botoksu ve mideye balon uygulaması yapılmalıdır.”