bencede
New member
İstanbul’da polis bölgesinde Gümrük Koruma ve Jandarma tarafınca ortaklaşa yapılan bir uyuşturucu kaçakçılığı operasyonunu polis de kamuoyu üzere 4 ay daha sonra birinci kere medyadan öğrendi.
Sav o ki, yalnızca operasyonu aylar daha sonra basından öğrenen polisle sonlu değildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahi o operasyonu eski Türk Amerikan İşadamları Derneği Lideri uyuşturucunun sahibi olduğu öne sürülen Ali Osman Akat ile medyaya yansıyan fotoğrafları çıktığında öğrenmişti.
Tabir yerindeyse polis bypass edilmiş, İçişleri Bakanı da haberdar edilmemişti.
Odatv’nin yaptığı araştırmalara göre, Bogota (Kolombiya)-Panama City (Panama)-Cinninati (ABD)-Leipzeig (Almanya) rotası sonunda İstanbul’a ulaşan 111 kilo kokainin sahiplerinden olduğu öne sürülen iş insanı Ali Osman Akat’ın uyuşturucu kaçakçılığı yaptığına ait sicilinde bir kayıt yok…
Ancak…
Ali Osman Akat’ın 1998’de uyuşturucu unsur kullanmasından dolayı “içici” olarak gözaltına alındığına dair bir kabahat kaydı bulunuyor.
111 kilo kokainin sahiplerinden olduğu öne sürülen iş insanı Ali Osman Akat’ın gözaltına alınmasından, mahkemeye gidene kadar geçirdiği müddette yaşananlar da çok enteresan.
17 Aralık 2021’da savcının tutuklanma talep ettiği Ali Osman Akat Gaziosmanpaşa Nöbetçi Mahkemesi tarafınca özgür bırakıldı.
31 Aralık 2021’de savcılığın karara itirazı üzerine tekrar mahkeme karşısına çıkartılan Ali Osman Akat mahkeme tarafınca yeniden özgür bırakıldı.
Hür kalmasının akabinde 1 Ocak 2022’de Ali Osman Akat İstanbul Havalimanı’ndan çıkış yaparak yurt dışına gitti. Ülke dışına çıkan Ali Osman Akat, KKTC’ye gitti.
4 Ocak 2022’de yurda dönen Ali Osman Akat, savcılığın tutuklanma talebi üzerine yeniden gözaltına alındı ve mahkeme karşısına çıktı.
Bu defa tutuklandı.
Odatv güvenlik uzmanı eski polis şefi Feramuz Erdin, Türkiye’nin günlerdir konuştuğu bu uyuşturucu operasyonunun ardındaki soru işareti oluşturan kısımları kıymetlendirdi.
Jandarmanın polis bölgesindeki operasyondan polisi haberdar etmemesi olağan midir?
Olağanda hem protokol mucibince, birebir vakitte olumsuz bir durum gelişmesi ve hatta çatışma çıkması ihtimaline karşı kolluk üniteleri, bir ötekinin yetki alanında çalışma yaptığında, birbirine bilgi vermekle mükelleftir. Hatta duruma nazaran etraf güvenliğini sağlamak, olumsuz bir durumda irtibatı sağlamak için mesken sahibi ünite tarafınca bir grup bile gorevlendirilebilir. Polis bu operasyonda sözün tam manasıyla, “by pass” edilmiştir.
bu biçimdesine büyük bir uyuşturucu operasyonun 5 ay boyunca bilinmeyen tutulması ve kamuoyuna yansımaması ne manaya gelir?
2021 yılının Kasım ayında başlayan bir operasyon sürecinin 2022 Nisan ayına kadar yaklaşık 5 ay boyunca kamuoyundan gizlenebilmesi açıkçası epeyce büyük bir muvaffakiyettir. Olağanda en sıradan cürümleri bile kamuoyu ile paylaştığı bilinen Jandarma’nın bu biçimdesine büyük bir hadisede susma sonucu alması şaşkınlık verici. Olağanda evrakta zımnilik sonucu bulunsa bile en azından operasyon hakkında kamuoyuna genel bir bilgi verilmesi adettendir.
Uyuşturucu operasyonunda uyuşturucu hususun yerinin kumla değiştirilmesinin türel süreçte sorunlar doğuracağını söylemiştiniz, hala birebir fikirde misiniz?
Denetimli operasyonlarda temel olan satıcı, alıcı ve aracıların tespit edilerek (operasyonun gidişatına nazaran, birebir anda) yakalanmasıdır. Burada cürmün oluşabilmesi için cürüm konusu eşyanın kesinlikle şüpheliler tarafınca edinilmiş olması gereklidir. Suça mevzu eşyanın mahkeme sonucu ile zapt edilmesi ve operasyonun artık kolluğa zimmetli olarak devam ettirilmesi kademelerini içerir.
Kolluğun cürüm eşyasının yitirilmesi ihtimaline karşılık cürüm konusu maddeyi imitasyonu ile değiştirmesi, cürmün maddi ögesinin yok edilmesi manasına gelebilir. Sürece hâkim olunmasından dolayı mahallî mahkemede şüpheliler aleyhine cezaya hükmedilse bile temyiz ve hatta AİHM kademelerinde bu bir bozma ve nihayetinde beraat niçinidir.
Bu olayda uyuşturucunun emanete alınarak yerine tıpkı ölçüde kum konmasının niçinleri araştırılmayı hak etmektedir.
Polis bu operasyonda niye “by pass” edilmiş olabilir?
Bir nezaket kuralı olarak değil, hatta mevzuatın gereği olarak polis bölgesindeki bir olaydan polisin kesinlikle haberdar edilmesi gereklidir. Bu hadisede operasyon polise devredilmediği üzere polise haber bile verilmemiştir. Hatta İstanbul’da Kriminal Polis Laboratuvarı varken numuneler inceleme için Ankara’daki Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderilmiştir.
Sanki yetkili makamlar polisin bu operasyondan bilgisi olması halinde bir sakınca olacağını mı düşündü? Elde somut bir bilgi yahut doküman var ise, sakınca yaratacağı düşünülen durum hakkında ayrıyeten bir soruşturma yapıldı mı?
Sıralı amir olan İçişleri Bakanı bilgilendirildi mi? Bakanın polisin by pass edilmesinde onayı yahut bilgisi var mıdır? Bunların hepsi değerli sorulardır.
Uyuşturucunun sahiplerinden olduğu öne sürülen iş insanı Ali Osman Akat’ın 2 sefer özgür kalmasının akabinde 3’üncü seferinde tutuklanması, ortada yurt dışına gidip gelmesi ne mana taşır?
Belgenin içeriğine hâkim olmadığımız için bu şahıs hakkında bir fikir yürütme imkânına sahip değiliz. Fakat, hakkında iki kere tutuklama talebi yapılmasına karşın bu kişinin fakat üçüncü talepte tutuklanması akıllarda soru işareti bırakıyor.
Üstelik bu şahsın 1 Ocak 2022 günü Kıbrıs’a gittiği ve birkaç gün daha sonra ülkeye döndüğü sav edilmektedir. Bu kişinin soruşturmadan kaçmak yerine ülkeye dönmeyi tercih etmesi üzerinde durulması gereken değerli noktalar olarak karşımıza çıkmakta.
Sav o ki, yalnızca operasyonu aylar daha sonra basından öğrenen polisle sonlu değildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahi o operasyonu eski Türk Amerikan İşadamları Derneği Lideri uyuşturucunun sahibi olduğu öne sürülen Ali Osman Akat ile medyaya yansıyan fotoğrafları çıktığında öğrenmişti.
Tabir yerindeyse polis bypass edilmiş, İçişleri Bakanı da haberdar edilmemişti.
Odatv’nin yaptığı araştırmalara göre, Bogota (Kolombiya)-Panama City (Panama)-Cinninati (ABD)-Leipzeig (Almanya) rotası sonunda İstanbul’a ulaşan 111 kilo kokainin sahiplerinden olduğu öne sürülen iş insanı Ali Osman Akat’ın uyuşturucu kaçakçılığı yaptığına ait sicilinde bir kayıt yok…
Ancak…
Ali Osman Akat’ın 1998’de uyuşturucu unsur kullanmasından dolayı “içici” olarak gözaltına alındığına dair bir kabahat kaydı bulunuyor.
111 kilo kokainin sahiplerinden olduğu öne sürülen iş insanı Ali Osman Akat’ın gözaltına alınmasından, mahkemeye gidene kadar geçirdiği müddette yaşananlar da çok enteresan.
17 Aralık 2021’da savcının tutuklanma talep ettiği Ali Osman Akat Gaziosmanpaşa Nöbetçi Mahkemesi tarafınca özgür bırakıldı.
31 Aralık 2021’de savcılığın karara itirazı üzerine tekrar mahkeme karşısına çıkartılan Ali Osman Akat mahkeme tarafınca yeniden özgür bırakıldı.
Hür kalmasının akabinde 1 Ocak 2022’de Ali Osman Akat İstanbul Havalimanı’ndan çıkış yaparak yurt dışına gitti. Ülke dışına çıkan Ali Osman Akat, KKTC’ye gitti.
4 Ocak 2022’de yurda dönen Ali Osman Akat, savcılığın tutuklanma talebi üzerine yeniden gözaltına alındı ve mahkeme karşısına çıktı.
Bu defa tutuklandı.
Odatv güvenlik uzmanı eski polis şefi Feramuz Erdin, Türkiye’nin günlerdir konuştuğu bu uyuşturucu operasyonunun ardındaki soru işareti oluşturan kısımları kıymetlendirdi.
Jandarmanın polis bölgesindeki operasyondan polisi haberdar etmemesi olağan midir?
Olağanda hem protokol mucibince, birebir vakitte olumsuz bir durum gelişmesi ve hatta çatışma çıkması ihtimaline karşı kolluk üniteleri, bir ötekinin yetki alanında çalışma yaptığında, birbirine bilgi vermekle mükelleftir. Hatta duruma nazaran etraf güvenliğini sağlamak, olumsuz bir durumda irtibatı sağlamak için mesken sahibi ünite tarafınca bir grup bile gorevlendirilebilir. Polis bu operasyonda sözün tam manasıyla, “by pass” edilmiştir.
bu biçimdesine büyük bir uyuşturucu operasyonun 5 ay boyunca bilinmeyen tutulması ve kamuoyuna yansımaması ne manaya gelir?
2021 yılının Kasım ayında başlayan bir operasyon sürecinin 2022 Nisan ayına kadar yaklaşık 5 ay boyunca kamuoyundan gizlenebilmesi açıkçası epeyce büyük bir muvaffakiyettir. Olağanda en sıradan cürümleri bile kamuoyu ile paylaştığı bilinen Jandarma’nın bu biçimdesine büyük bir hadisede susma sonucu alması şaşkınlık verici. Olağanda evrakta zımnilik sonucu bulunsa bile en azından operasyon hakkında kamuoyuna genel bir bilgi verilmesi adettendir.
Uyuşturucu operasyonunda uyuşturucu hususun yerinin kumla değiştirilmesinin türel süreçte sorunlar doğuracağını söylemiştiniz, hala birebir fikirde misiniz?
Denetimli operasyonlarda temel olan satıcı, alıcı ve aracıların tespit edilerek (operasyonun gidişatına nazaran, birebir anda) yakalanmasıdır. Burada cürmün oluşabilmesi için cürüm konusu eşyanın kesinlikle şüpheliler tarafınca edinilmiş olması gereklidir. Suça mevzu eşyanın mahkeme sonucu ile zapt edilmesi ve operasyonun artık kolluğa zimmetli olarak devam ettirilmesi kademelerini içerir.
Kolluğun cürüm eşyasının yitirilmesi ihtimaline karşılık cürüm konusu maddeyi imitasyonu ile değiştirmesi, cürmün maddi ögesinin yok edilmesi manasına gelebilir. Sürece hâkim olunmasından dolayı mahallî mahkemede şüpheliler aleyhine cezaya hükmedilse bile temyiz ve hatta AİHM kademelerinde bu bir bozma ve nihayetinde beraat niçinidir.
Bu olayda uyuşturucunun emanete alınarak yerine tıpkı ölçüde kum konmasının niçinleri araştırılmayı hak etmektedir.
Polis bu operasyonda niye “by pass” edilmiş olabilir?
Bir nezaket kuralı olarak değil, hatta mevzuatın gereği olarak polis bölgesindeki bir olaydan polisin kesinlikle haberdar edilmesi gereklidir. Bu hadisede operasyon polise devredilmediği üzere polise haber bile verilmemiştir. Hatta İstanbul’da Kriminal Polis Laboratuvarı varken numuneler inceleme için Ankara’daki Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderilmiştir.
Sanki yetkili makamlar polisin bu operasyondan bilgisi olması halinde bir sakınca olacağını mı düşündü? Elde somut bir bilgi yahut doküman var ise, sakınca yaratacağı düşünülen durum hakkında ayrıyeten bir soruşturma yapıldı mı?
Sıralı amir olan İçişleri Bakanı bilgilendirildi mi? Bakanın polisin by pass edilmesinde onayı yahut bilgisi var mıdır? Bunların hepsi değerli sorulardır.
Uyuşturucunun sahiplerinden olduğu öne sürülen iş insanı Ali Osman Akat’ın 2 sefer özgür kalmasının akabinde 3’üncü seferinde tutuklanması, ortada yurt dışına gidip gelmesi ne mana taşır?
Belgenin içeriğine hâkim olmadığımız için bu şahıs hakkında bir fikir yürütme imkânına sahip değiliz. Fakat, hakkında iki kere tutuklama talebi yapılmasına karşın bu kişinin fakat üçüncü talepte tutuklanması akıllarda soru işareti bırakıyor.
Üstelik bu şahsın 1 Ocak 2022 günü Kıbrıs’a gittiği ve birkaç gün daha sonra ülkeye döndüğü sav edilmektedir. Bu kişinin soruşturmadan kaçmak yerine ülkeye dönmeyi tercih etmesi üzerinde durulması gereken değerli noktalar olarak karşımıza çıkmakta.