Şefkat Eli Derneği kimin ?

Melis

New member
Merhaba forumdaşlar — bugün Şefkat Eli İnsani Yardım Derneği hakkında “kimin, neye bağlı, ne yapıyor” sorularını farklı bakış açılarıyla tartışmak istiyorum. Amacım sadece bilgilendirmek değil; sizlerin de görüşlerinizi almak, mercek altına almak. Buyurun, gelin birlikte bakalım.

Şefkat Eli Derneği Nedir, Kimdir?

Şefkat Eli, 2010 yılında gönüllü bir inisiyatif olarak İstanbul‑Kavacık’taki adımla başlamış; 2017’de resmî dernek hâline gelmiş. Derneğin merkezi İstanbul’daymış ve kurulduğu günden bu yana “sel, açlık, susuzluk, savaş, afet” gibi durumlarla mücadele eden ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmayı hedeflemiş.

Resmî bilgilere göre dernek herhangi bir tarikat, cemaat, ideolojik grup, siyasi parti veya başka bir STK’ya bağlı değil; bağımsız. Yani “kimin” olduğu sorusuna, resmi duruş açısından: “Bağımsız sivil toplum kuruluşu” yanıtı veriliyor.

Güncel yönetim yapısına dair bilgilere göre başkanlığını Recep Karakaya yapıyor.

2025 yılında, dernek statüsü açısından önemli bir adım atılmış: İçişleri Bakanlığı / devlet onayıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsü kazanılmış. Bu, şeffaflık, denetim, yardım toplama izni, vergi muafiyeti gibi yasal ayrıcalıkları beraberinde getiriyor.

Dolayısıyla “Şefkat Eli kimin?” sorusunun cevabı — en az resmi olarak — “devlet gözetiminde, bağımsız bir insani yardım derneği; özel bir cemaat/ideoloji tarafı yok.”

Ancak bu cevap, herkesin kafasını netleştirmiş olmayabilir. Çünkü yardım kuruluşlarında “bağımsızlık” kavramı, insanlar açısından bazen yeterli güvence sayılmaz. Şimdi gelin bu resmi verileri, topluluk algısı, hisler ve veriler açısından birlikte irdeleyelim.

“Kadınların Duygusal–Toplumsal Bakışı”: Şefkat, Empati, Güven ve İnsanî Yardımın Değeri

Bazıları için bir yardım kuruluşunun değeri sadece resmi statü değil — insanların hayatına dokunması, umut vermesi, yolda kalmışlara el uzatmasıdır. Şefkat Eli’nin Afrika’ya su kuyusu açıp, savaş mağdurlarına, mültecilere ve afet mağdurlarına yardım ulaştırdığını görüyoruz.

Bu tür yardımlar, insana sadece maddi değil manevi destek de veriyor: “Birileri sizi görmüş, unutmamış, umudunuzu canlı tutmuş.” Bu duygusal etki, toplumda yardımlaşma, dayanışma ruhunu canlı tutuyor; insanlık adına güçlü bir mesaj.

Kadın bakış açısıyla — empati, toplumsal bağ, insanî değerler ön planda. Şefkat Eli gibi derneklerin varlığı; yardımseverlerin desteği, gönüllülerin çalışması, mazlumlara destek olunması; insan onuru ve toplumsal adalet duygusunu besliyor.

Ayrıca, “bağımsızlık/şefkat eli herkese” mottosunun, kimseyi dışlamadan, din‑mezhep/etnik köken/dil ayrımı yapmadan yardım etme vaadi; bu da çok kıymetli.

Bu açıdan bakınca: Şefkat Eli, sadece bir yardım kuruluşu değil; toplumsal vicdanın, dayanışmanın; ‘insanlık’ duygusunun sembolü. Sizce de bu tür yapılar toplumsal bağları güçlendirmede ne kadar etkili olabilir? Daha fazla güven için neler beklemeliyiz?

“Erkeklerin Objektif–Veri Odaklı Bakışı”: Şeffaflık, Denetim, Hesap Verebilirlik

Derneklerin faydasını yüreğin—empatik bakışıyla görmek önemli; ama bu tür yapılar için veri, denetim, hesap verebilirlik de kritik. Şefkat Eli’nin resmi web sitesinde, yardım faaliyetlerinin, bağışların nasıl dağıtıldığı, kimlere ulaştığı, hangi coğrafyalarda çalıştığı gibi bilgilerin paylaşıldığı görülüyor.

Ayrıca derneğin 2025 yılında “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsü kazanması, devlet denetimine tabi olduğunu; bağış ve yardım faaliyetlerinin resmi mekanizmalar dahilinde yürütüldüğünü gösteriyor.

Bu, yardımseverler ve toplum açısından önemli: Bağışların gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaşıp ulaşmadığını, şeffaflık ve hesap verebilirlik ile izleyebilme imkânı veriyor.

Objektif olarak bakarsak — bir yardım kuruluşunun bağımsız olması, resmi statü alması, faaliyetlerini belgeleyerek açıklaması; bunlar “güvenilirlik” için temel ön koşullar. Şefkat Eli bu noktada resmi belgeler sunuyor.

Tabii, bu tür yapılar için eleştiriler de olabilir: Bazıları derneğin isminin çağrıştırdığı his sebebiyle “tarikat/ideoloji bağlantısı olabilir mi?” diye sorguluyor. Bu nedenle veri ve belgeler önemli — bağış dekontu, proje raporu, yardım dağıtım fotoğrafları, harcama şeffaflığı…

Sizce bir dernek “güvenilir” sayılırken neler aramalı? Sadece resmi statü yeterli mi? Yoksa topluluk yorumları, geçmiş projeler, bağımsız denetim gibi başka kriterler de gerekli mi?

Çelişkiler, Sorgulamalar ve Topluluk Algısı

Bazı kişiler, derneğin adı, yardım anlayışı, iftar‑zekât‑kurban projeleri gibi unsurların geleneksel, dinî çağrışımları olduğunu düşünüyor; bu da “tarikat / cemaat bağı olabilir mi?” endişesi doğurabiliyor. Bu bakış açısında — sadece isim ve semboller üzerinden yargı değil; geçmiş yardım kuruluşlarının bazılarında yaşanan olumsuzluklar hatırlanıyor; bu da temkinli yaklaşmaya sevk ediyor.

Öte yandan, derneğin resmi belgeleri, şeffaflık beyanı, bağımsızlığını vurgulaması ve “kime bağlı olmadığını” resmî olarak belirtmesi, bu endişeleri gidermeye çalışan ciddi bir duruş gibi görünüyor.

Topluluk yorumlarında da bu ikilem kendini gösteriyor: Bazı yorumlarda “yardımları görünce destek olmak istedim, güvenilir geliyor” ifadesi varken; bazıları “yeterince bilgi yok, dikkatli olmak lazım” diyor.

Buradan çıkan sonuç — resmî veriler önemli ama yeterli değil: topluluk güveni, sosyal medya/paylaşım/şeffaf raporlama, bireylerin deneyimleri de büyük role sahip.

Sonuç ve Forumdaşlara Davet: Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Şefkat Eli Derneği, resmî olarak bağımsız, insani yardım odaklı, 2010’dan bu yana aktif çalışmış bir dernek; başkanı belli, faaliyetleri belgelenmiş; 2025’te “kamu yararına dernek” statüsü kazandı. Bu, resmî veriler ışığında güvenilirlik göstergesi.

Ama resmi veriler, insanların hislerini, topluluk şüphelerini, geçmiş deneyimleri her zaman kapatamaz. Yardım kuruluşlarında şeffaflık, hesap verebilirlik kadar; topluluk bilinci, yorumlar, geri bildirim de önemli.

Forumdaşlar — sizin gözlemleriniz neler?
- Şefkat Eli gibi derneklerin “bağımsızlık + devlet tanınırlığı + şeffaflık” kriterleri sizce yeterli mi?
- Derneklere destek vermeden önce nelere dikkat edersiniz — ismin çağrıştırdıkları mı, resmi belgeler mi, topluluk yorumları mı?
- Sizce yardım kuruluşlarının güvenilirliği daha mı çok resmi denetimlerle sağlanmalı, yoksa topluluk ve birey deneyimleriyle mi?

Tüm görüşlerinizi duymak isterim — hem destekleyen hem şüpheyle yaklaşan forumdaşlar, lütfen düşüncelerinizi paylaşın.