EDA SANĞU
Kovid salgınının hastalık tablosunun Omicron varyantıyla birlikte değiştiğini söyleyen Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Tablo baya değişti. Genel prestijiyle baktığımızda artık nezle, soğuk algınlığı üzere epey yavaşça burun akıntısı, hapşırma, boğazda yavaşça bir kaşıntı yanma, kimi vakit yavaşça bir ateş olabiliyor; 1-2 gün o da fazlaca fazla değil. Ağrılar olabiliyor, fazlaca değerli bir sorun yok. Lakin bu biçimde yatak döşek ağır hastalık, nefes darlığı epeyce yok. Unutmamak lazım; genelde hasta 4’üncü, 5’inci günü prestijiyle ya düzgünleşiyor ya da ağırlaşacaksa çabucak sinyaller ortaya çıkıyor” dedi. Özlü, beşinci günden daha sonra nefes darlığı üzere teneffüs zahmetlerinin kendini gösterdiğini kaydederek “Genelde birinci 3-4 güne aldanmamak lazım. ‘hafifçe geçiyor, sorun yok düzgünüm, atlatacağım’ üzere düşünüyorsunuz lakin muhakkak olmayabiliyor. 5’inci, 6’ncı gün işler, denetimden çıkabiliyor. Dikkatli olmak lazım” diye konuştu.
Prof. Dr. Özlü, Kovid-19’un atlatanlarda kimi kalıcı hastalıkların ortaya çıktığını ancak Omicron daha sonrası için çabucak hemen net bir şey söylemenin erken olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Çünkü ‘Post Kovid’ dediğimiz, Kovid daha sonrası dediğimiz periyot, genelde 3 aydan daha sonra başlayan durumu temsil ediyor. Omicron geçirenler için çabucak hemen daha bu biçimde bir periyoda yeni yeni giriyoruz. ötürüsıyla Omicron ile ilgili net bir şey söyleyemem. Kovid durumu, bundan daha sonrasının en büyük problemidir. Bunu unutmamak lazım. Akut devrini bir biçimde atlatıyoruz, geçiyor. Ancak bunun uzun vadeli sıhhat sistemi üstündeki yükü fazlaca büyük olacak. Hâlâ 2 yıl, 6 ay evvel Kovid geçirmiş ve Kovid’den dolayı hasarlanmış akciğer, kalp ve böbrekle uğraşıyoruz. Kovid daha sonrası şeker hastası olanlar var. Kovid daha sonrası böbrek yetmezliği var, en sık gördüğümüz akciğer yetersizliği olanlar var. Bunların kimileri hala oksijen ile bağımlı olarak tekerlekli sandalye ile yaşamak zorunda olanlar, bu türlü hayata devam etmek zorunda kalanlar var. Sahiden bu da fazlaca büyük bir sorun oluşturuyor.” Omicron geçirenlerde nefes darlığı üzere teneffüs sorunlarının da kendini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “İnsanlar akut periyodu atlatıp uyguna geçtikleri için keyifli oluyorlar, ‘İyi oldum’ diye şükrediyorlar. yavaşça geçirenlerde bile kimi vakit uzun süren, kalıcı problemler gelişebiliyor. Hastalığı ağır geçirmese bile hastaneye yatmasa, ayakta geçirse de kalıcı sıkıntılar olabiliyor. Onun için en hoşu; hiç hasta olmamak, dikkatli olmak” sözlerini kullandı.
‘KOVİD’İ ATLATANLARIN YÜZDE 80’İNDE KOKU ALMA BOZUKLUĞU VAR’
Koronavirüs geçirenlerin yüzde 75-80’inde koku alma bozukluğu olduğunu belirten Özel İmperial Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mahmut Haydar Ustaoğlu, “İki yıl içerisinde izlediğim olayların yüzde 75-80’inde koku alma bozuklukları, tat alma bozuklukları lakin çabucak sonrasında geri dönüyor. Çok az bir kısmında kalıcı hale geliyor. Yani çoklukla düzelebiliyor diyebiliriz. Yaş kümeleri içinde pek fark görmedik fakat çoklukla 40 yaş daha sonrasında daha epey oluyor ve belirtiler daha ağır geçiyor” diye konuştu. Ustaoğlu,şu ayrıntıları verdi: “Koronavirüsün birinci bulaşma yeri üst teneffüs yolu yani burun ağız bölgesidir. Genizde çoğalıp aşağıya yanlışsız inerek hastalık yapar. ötürüsıyla bulgular iki türlüdür. Bir kümesi KBB’ı direkt tesirler. Bunlar koku alma, tat alma bozuklukları, öksürükler, boğazda yangı, ağrı, kulakta çınlama, dolgunluk hissi vakit zaman işitme kayıpları. En sık rastladığımız semptomlar bunlar. Kovid’in KBB belirtileri çok fazla.”
Kovid salgınının hastalık tablosunun Omicron varyantıyla birlikte değiştiğini söyleyen Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Tablo baya değişti. Genel prestijiyle baktığımızda artık nezle, soğuk algınlığı üzere epey yavaşça burun akıntısı, hapşırma, boğazda yavaşça bir kaşıntı yanma, kimi vakit yavaşça bir ateş olabiliyor; 1-2 gün o da fazlaca fazla değil. Ağrılar olabiliyor, fazlaca değerli bir sorun yok. Lakin bu biçimde yatak döşek ağır hastalık, nefes darlığı epeyce yok. Unutmamak lazım; genelde hasta 4’üncü, 5’inci günü prestijiyle ya düzgünleşiyor ya da ağırlaşacaksa çabucak sinyaller ortaya çıkıyor” dedi. Özlü, beşinci günden daha sonra nefes darlığı üzere teneffüs zahmetlerinin kendini gösterdiğini kaydederek “Genelde birinci 3-4 güne aldanmamak lazım. ‘hafifçe geçiyor, sorun yok düzgünüm, atlatacağım’ üzere düşünüyorsunuz lakin muhakkak olmayabiliyor. 5’inci, 6’ncı gün işler, denetimden çıkabiliyor. Dikkatli olmak lazım” diye konuştu.
Prof. Dr. Özlü, Kovid-19’un atlatanlarda kimi kalıcı hastalıkların ortaya çıktığını ancak Omicron daha sonrası için çabucak hemen net bir şey söylemenin erken olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Çünkü ‘Post Kovid’ dediğimiz, Kovid daha sonrası dediğimiz periyot, genelde 3 aydan daha sonra başlayan durumu temsil ediyor. Omicron geçirenler için çabucak hemen daha bu biçimde bir periyoda yeni yeni giriyoruz. ötürüsıyla Omicron ile ilgili net bir şey söyleyemem. Kovid durumu, bundan daha sonrasının en büyük problemidir. Bunu unutmamak lazım. Akut devrini bir biçimde atlatıyoruz, geçiyor. Ancak bunun uzun vadeli sıhhat sistemi üstündeki yükü fazlaca büyük olacak. Hâlâ 2 yıl, 6 ay evvel Kovid geçirmiş ve Kovid’den dolayı hasarlanmış akciğer, kalp ve böbrekle uğraşıyoruz. Kovid daha sonrası şeker hastası olanlar var. Kovid daha sonrası böbrek yetmezliği var, en sık gördüğümüz akciğer yetersizliği olanlar var. Bunların kimileri hala oksijen ile bağımlı olarak tekerlekli sandalye ile yaşamak zorunda olanlar, bu türlü hayata devam etmek zorunda kalanlar var. Sahiden bu da fazlaca büyük bir sorun oluşturuyor.” Omicron geçirenlerde nefes darlığı üzere teneffüs sorunlarının da kendini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “İnsanlar akut periyodu atlatıp uyguna geçtikleri için keyifli oluyorlar, ‘İyi oldum’ diye şükrediyorlar. yavaşça geçirenlerde bile kimi vakit uzun süren, kalıcı problemler gelişebiliyor. Hastalığı ağır geçirmese bile hastaneye yatmasa, ayakta geçirse de kalıcı sıkıntılar olabiliyor. Onun için en hoşu; hiç hasta olmamak, dikkatli olmak” sözlerini kullandı.
‘KOVİD’İ ATLATANLARIN YÜZDE 80’İNDE KOKU ALMA BOZUKLUĞU VAR’
Koronavirüs geçirenlerin yüzde 75-80’inde koku alma bozukluğu olduğunu belirten Özel İmperial Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mahmut Haydar Ustaoğlu, “İki yıl içerisinde izlediğim olayların yüzde 75-80’inde koku alma bozuklukları, tat alma bozuklukları lakin çabucak sonrasında geri dönüyor. Çok az bir kısmında kalıcı hale geliyor. Yani çoklukla düzelebiliyor diyebiliriz. Yaş kümeleri içinde pek fark görmedik fakat çoklukla 40 yaş daha sonrasında daha epey oluyor ve belirtiler daha ağır geçiyor” diye konuştu. Ustaoğlu,şu ayrıntıları verdi: “Koronavirüsün birinci bulaşma yeri üst teneffüs yolu yani burun ağız bölgesidir. Genizde çoğalıp aşağıya yanlışsız inerek hastalık yapar. ötürüsıyla bulgular iki türlüdür. Bir kümesi KBB’ı direkt tesirler. Bunlar koku alma, tat alma bozuklukları, öksürükler, boğazda yangı, ağrı, kulakta çınlama, dolgunluk hissi vakit zaman işitme kayıpları. En sık rastladığımız semptomlar bunlar. Kovid’in KBB belirtileri çok fazla.”