MESUT YILMAZ- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’li senelerda terzilik eğitimi alması için Paris’e gönderdiği ve çabucak sonrasında kendi tasarladığı kıyafetlerini diktirdiği Levon Usta ile birebir ismi taşıyan torunu Levon Kordonciyan, 10 Kasım’a özel olarak konuştu. Kordonciyan, Ulu Önder’i askeri ve siyasi muvaffakiyetlerinin yanında bir “Moda ikonu” olarak da tanımladı.
Levon Kordonciyan
*Bir moda duayeni olarak Atatürk sizin için neyi tabir ediyor?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük önderidir. O bir moda ikonudur. Savaşlardan yeni çıkmış ülkemiz beşerinin moralini yüksek tutarak çağdaş ihtilaller yapmış şahane bir önderdir. Atatürk, özel davetlerde frağı yalnızca kendisi değil; beraberinde o davette hizmet eden garson ve yaverlerine de giydirirmiş. Akşam davetlerinde frağı yalnızca konut sahipleri giyerler. O, bu biçimdece şunu anlatır: “Türkiye Cumhuriyeti’nin tek sahibi ben değil; hepimiziz.”
*Dedeniz Levon Kordonciyan’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun yıllar terziliğini yaptığı biliniyor. O süreci sizden dinleyebilir miyiz?
1920’lerde yaygınlaşmaya başlayan smokin ve frak, Türkiye’de, Cumhuriyet’in ilanı ile sahneye çıktı. Kordonciyan Ailesi’nin öyküsü de tam o günlerde başlıyor. Cumhuriyet’in kurulmasıyla Atatürk’ün eğitim için Fransa’ya gönderdiği altı şahıstan biri de (büyük dede) Levon Kordonciyan’dı. bu biçimdelar çıraklık ve kalfalığın olduğu terzi piyasasında eğitim almış biri olmak, tıpkı vakitte eğitimini Fransa’da alması, Levon Kordonciyan’ı bir anda bir adım öne çıkarmaya yetmişti. Beş yılın akabinde Türkiye’ye döndü ve oğlu ikinci nesil Leons Kordonciyan’la bu biçimdeın dokuma kalbinin attığı ve dokuma okulu sayılan Sultanhamamı Havuzlu Han’ında şık grup elbise ve smokinler dikmeye başladı. Atatürk başta olmak üzere, o günlerin bürokrat ve devlet insanlarının smokin ve fraklarını dikti. ondan sonrasında da Anadolu’da ekip elbise dikmek isteyen terzilere eğitim verdi.
*Atatürk’ün yaptığı Kıyafet Devrimi’yle başlayan süreç moda dünyasını nasıl etkiledi?
Mustafa Kemal Atatürk, Kıyafet Devrimi’ni yaparak dünyanın önde gelen isimlerinin gözlerini Türkiye’nin üzerine çevirmeyi başarmıştır. Çağdaş giysinin öncüsü olan Ulu Başkan, “Biz de bu dünyada varız” dedirtmiştir. Yaptığı ihtilallerle kısa bir süre içerisinde ülkemizi en uygun pozisyona getirmiştir.
*Dedeniz Levon Kordonciyan’dan sizlere kalan Atatürk ile ilgili en büyük miras ne oldu?
Ülkemize sonsuza kadar gönül borcu ödemek oldu. Atatürk, dedemiz Levon Kordonciyan’ı Paris’e göndererek frak, jaketatay, redingot ve bonjur eğitimi aldırmış, koluna altın bilezik taktırmıştır. Dedemiz de Türkiye’ye döndükten daha sonra gönül borcunu ödemek için fiyat talep etmeden Anadolu’ya terziler yetiştirmiştir. Biz de bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlerine hizmet vererek gönül borcumuzu ödüyoruz.
‘O periyot şahane işler başarılmış’
*Üç yıl süren çalışma doğrultusunda Atatürk’ün o devir giydiği kıyafetleri bir daha tasarlayarak gün yüzüne çıkardınız. İnsanların birinci yansıları nasıl oldu?
İki başka kıyafet standımız var. ‘Yüzyılın En Şık Lideri’nde hazırlanan kumaşlar yüz yıl evvel dokunan kumaşların aynısıdır. Atatürk’ün fotoğraflarından bakarak hazırladığımız kıyafetlerdir. ‘Cumhuriyet Terzihanesi Müzesi’ ise 80, 70 ve 60 sene evvel dedelerimizin diktiği kıyafetler ve terzi malzemelerimizdir. Bu sergilemiş olduğunuz kıyafetlerden kimileri dostlarımız tarafınca “En düzgün siz koruyabilirsiniz’’ diyerek bize ikram edildi. Levon Kordonciyan imzasını taşıyorlar. Biz de gözümüz üzere bakıyoruz. Sergilememizin en büyük gayesi; yeni kuşağa geçmişte ne büyük zorluklarla bu kıyafetlerin dikildiğini göstermektir. Kömürlü ütüler, gaz lambaları ve tıngır-mıngır çalışan dikiş makineleri… O periyotların fotoğraflarına bakınca bu aletlerle ne mükemmel işler başarılmış!
Levon Kordonciyan
*Bir moda duayeni olarak Atatürk sizin için neyi tabir ediyor?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük önderidir. O bir moda ikonudur. Savaşlardan yeni çıkmış ülkemiz beşerinin moralini yüksek tutarak çağdaş ihtilaller yapmış şahane bir önderdir. Atatürk, özel davetlerde frağı yalnızca kendisi değil; beraberinde o davette hizmet eden garson ve yaverlerine de giydirirmiş. Akşam davetlerinde frağı yalnızca konut sahipleri giyerler. O, bu biçimdece şunu anlatır: “Türkiye Cumhuriyeti’nin tek sahibi ben değil; hepimiziz.”
*Dedeniz Levon Kordonciyan’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun yıllar terziliğini yaptığı biliniyor. O süreci sizden dinleyebilir miyiz?
1920’lerde yaygınlaşmaya başlayan smokin ve frak, Türkiye’de, Cumhuriyet’in ilanı ile sahneye çıktı. Kordonciyan Ailesi’nin öyküsü de tam o günlerde başlıyor. Cumhuriyet’in kurulmasıyla Atatürk’ün eğitim için Fransa’ya gönderdiği altı şahıstan biri de (büyük dede) Levon Kordonciyan’dı. bu biçimdelar çıraklık ve kalfalığın olduğu terzi piyasasında eğitim almış biri olmak, tıpkı vakitte eğitimini Fransa’da alması, Levon Kordonciyan’ı bir anda bir adım öne çıkarmaya yetmişti. Beş yılın akabinde Türkiye’ye döndü ve oğlu ikinci nesil Leons Kordonciyan’la bu biçimdeın dokuma kalbinin attığı ve dokuma okulu sayılan Sultanhamamı Havuzlu Han’ında şık grup elbise ve smokinler dikmeye başladı. Atatürk başta olmak üzere, o günlerin bürokrat ve devlet insanlarının smokin ve fraklarını dikti. ondan sonrasında da Anadolu’da ekip elbise dikmek isteyen terzilere eğitim verdi.
*Atatürk’ün yaptığı Kıyafet Devrimi’yle başlayan süreç moda dünyasını nasıl etkiledi?
Mustafa Kemal Atatürk, Kıyafet Devrimi’ni yaparak dünyanın önde gelen isimlerinin gözlerini Türkiye’nin üzerine çevirmeyi başarmıştır. Çağdaş giysinin öncüsü olan Ulu Başkan, “Biz de bu dünyada varız” dedirtmiştir. Yaptığı ihtilallerle kısa bir süre içerisinde ülkemizi en uygun pozisyona getirmiştir.
*Dedeniz Levon Kordonciyan’dan sizlere kalan Atatürk ile ilgili en büyük miras ne oldu?
Ülkemize sonsuza kadar gönül borcu ödemek oldu. Atatürk, dedemiz Levon Kordonciyan’ı Paris’e göndererek frak, jaketatay, redingot ve bonjur eğitimi aldırmış, koluna altın bilezik taktırmıştır. Dedemiz de Türkiye’ye döndükten daha sonra gönül borcunu ödemek için fiyat talep etmeden Anadolu’ya terziler yetiştirmiştir. Biz de bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlerine hizmet vererek gönül borcumuzu ödüyoruz.
‘O periyot şahane işler başarılmış’
*Üç yıl süren çalışma doğrultusunda Atatürk’ün o devir giydiği kıyafetleri bir daha tasarlayarak gün yüzüne çıkardınız. İnsanların birinci yansıları nasıl oldu?
İki başka kıyafet standımız var. ‘Yüzyılın En Şık Lideri’nde hazırlanan kumaşlar yüz yıl evvel dokunan kumaşların aynısıdır. Atatürk’ün fotoğraflarından bakarak hazırladığımız kıyafetlerdir. ‘Cumhuriyet Terzihanesi Müzesi’ ise 80, 70 ve 60 sene evvel dedelerimizin diktiği kıyafetler ve terzi malzemelerimizdir. Bu sergilemiş olduğunuz kıyafetlerden kimileri dostlarımız tarafınca “En düzgün siz koruyabilirsiniz’’ diyerek bize ikram edildi. Levon Kordonciyan imzasını taşıyorlar. Biz de gözümüz üzere bakıyoruz. Sergilememizin en büyük gayesi; yeni kuşağa geçmişte ne büyük zorluklarla bu kıyafetlerin dikildiğini göstermektir. Kömürlü ütüler, gaz lambaları ve tıngır-mıngır çalışan dikiş makineleri… O periyotların fotoğraflarına bakınca bu aletlerle ne mükemmel işler başarılmış!