Medipol Üniversitesi Esenler Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Kısmından Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, bayanlardaki 4’üncü sıklıkta görülen rahim kanserine karşı değerli ihtarlarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, rahim yani endometrium kanserinin, rahim iç zarlarından kaynaklanan bir kanser çeşidi olduğunu belirterek, “Rahim organı, rahim ağzı ve rahmin gövdesi olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Rahmin iç duvarı adet görülen, çocuğun yerleştiği bölge olarak da isimlendirilebilir. Rahim kanserine tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte bilinen risk faktörleri ileri yaş, genetik yatkınlık yahut aile hikayesi, erken adet görme ve geç menopoza girme, hiç doğum yapmama yahut obezite olarak sıralanabilir. Lakin bir şahısta bu risk faktörlerinin olması kanser olacağı manasına gelmez. Rahim kanseri bayanlardaki tüm kanserler içinde dördüncü sıklıkta görülür. Bir bayanda ömrü boyunca rahim kanseri gelişme riski yaklaşık yüzde 2’dir. Genelde 50-60 yaşlarında, menopoz daha sonrasında ortaya çıkar. Lakin hastaların yüzde 5’i 40 yaş öncesi teşhis almaktadır. Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerine bakılırsa 2018’de Türkiye’de 5 bin 463 bayan rahim kanseri tanısı almış olup, bin 51 bayan bu hastalık niçiniyle vefat etmiştir” diye konuştu.
‘İLERLEDİKÇE METASTAZ EĞİLİMİNDE’
Rahim kanserlerinin birçoklarının adet kesildiği devirde yani postmenapozal devirde ortaya çıktığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, şu biçimde devam etti:
“Rahim kanserinin en kıymetli bulgusu menopoz daha sonrası olan kanamalardır. Ama bu olağan olarak her menopoz daha sonrası kanama kanserdir manasını taşımaz. Bunun dışında adet bakılırsan bayanlarda, adet ölçüsünde yahut müddetinde artma, kanlı akıntı, kasık ağrısı, cinsel ilgi sırasında ağrı yahut kilo kaybı görülebilir. Rahim kanseri iç zar dokusunda geliştikten daha sonra üreme sisteminin başka organlarına yayılma eğilimindedir. Evvel komşu organlar olan rahim ağzı, tüpler ve yumurtalıklara gerçek yayılır. İlerlediğinde lenfatik damarlar aracılığı ile bedenin öteki kısımlarına yayılabilir. Cerrahi yoluyla bu yayılım tespit edilir ve evrelendirme yapılır. Evrelendirme kararında tedavi belirlenir. Rahim kanserinde teşhiste 3 prosedür kullanılabilir. Bu metotlardan biri endometrial biyopsidir, ince ve esnek bir pipet gibisi tüp ile rahimden doku örneklemesi yapılır. Bir başkası rahmin içinin kamera ile incelenmesi ve biyopsi alınması sürecidir ki bu sürece de histeroskopi ismi verilir. Rahmin içine kürtaj gibisi süreçlerle örnek de alınabilir. bir daha teşhiste ultrason, tomografi ve MR yardımcı olur. Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi sonucunda hastalığın evresi, yeri, hasta yaşı üzere oldukçaça faktör tesirlidir. Tedavide cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavileri kullanılabilir.”
RAHİM KANSERİNDEN KORUNMANIN YOLLARI
Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, her hastanın durumuna göre tedavi muvaffakiyet oranının değiştiğini söz ederek, şu ayrıntıları verdi:
“Hastalık erken evrede bulgu verdiğinde ve tedavi edildiğinde sağ kalım oranları yüzde 90’lara yaklaşırken, ilerlemiş hastalıkta 5 yıllık sağ kalım oranları düşüş göstermektedir. Rahim ağzı kanserinden korunmak için nizamlı smear ve jinekolojik denetimler yapılmalı, istikrarlı beslenilmeli ve idman yapılmalıdır. Sigara ve alkol üzere kanser yapan hususlardan uzak durulmalıdır. Doğum denetim ilaçları rahim kanseri riskini azaltmaktadır. Rahim kanserinde şayet çocuk istemi var ise, doğurganlığı kollayıcı tedavi seçeneği olabilir lakin bu her hastaya uygun değildir. Riskleri kesin olarak bilinmelidir. Yüksek dozlu hormon tedavisi ve rahmin iç duvarının kazınması süreci uygulanmaktadır. Hastalar yakinen izlenmeli, başarısız tedavide acil ameliyat gerektiğini bilmelidir. Tüm bu sürecin jinekolojik onkologlar tarafınca izlenmesi uygundur.”
‘İLERLEDİKÇE METASTAZ EĞİLİMİNDE’
Rahim kanserlerinin birçoklarının adet kesildiği devirde yani postmenapozal devirde ortaya çıktığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, şu biçimde devam etti:
“Rahim kanserinin en kıymetli bulgusu menopoz daha sonrası olan kanamalardır. Ama bu olağan olarak her menopoz daha sonrası kanama kanserdir manasını taşımaz. Bunun dışında adet bakılırsan bayanlarda, adet ölçüsünde yahut müddetinde artma, kanlı akıntı, kasık ağrısı, cinsel ilgi sırasında ağrı yahut kilo kaybı görülebilir. Rahim kanseri iç zar dokusunda geliştikten daha sonra üreme sisteminin başka organlarına yayılma eğilimindedir. Evvel komşu organlar olan rahim ağzı, tüpler ve yumurtalıklara gerçek yayılır. İlerlediğinde lenfatik damarlar aracılığı ile bedenin öteki kısımlarına yayılabilir. Cerrahi yoluyla bu yayılım tespit edilir ve evrelendirme yapılır. Evrelendirme kararında tedavi belirlenir. Rahim kanserinde teşhiste 3 prosedür kullanılabilir. Bu metotlardan biri endometrial biyopsidir, ince ve esnek bir pipet gibisi tüp ile rahimden doku örneklemesi yapılır. Bir başkası rahmin içinin kamera ile incelenmesi ve biyopsi alınması sürecidir ki bu sürece de histeroskopi ismi verilir. Rahmin içine kürtaj gibisi süreçlerle örnek de alınabilir. bir daha teşhiste ultrason, tomografi ve MR yardımcı olur. Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi sonucunda hastalığın evresi, yeri, hasta yaşı üzere oldukçaça faktör tesirlidir. Tedavide cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavileri kullanılabilir.”
RAHİM KANSERİNDEN KORUNMANIN YOLLARI
Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, her hastanın durumuna göre tedavi muvaffakiyet oranının değiştiğini söz ederek, şu ayrıntıları verdi:
“Hastalık erken evrede bulgu verdiğinde ve tedavi edildiğinde sağ kalım oranları yüzde 90’lara yaklaşırken, ilerlemiş hastalıkta 5 yıllık sağ kalım oranları düşüş göstermektedir. Rahim ağzı kanserinden korunmak için nizamlı smear ve jinekolojik denetimler yapılmalı, istikrarlı beslenilmeli ve idman yapılmalıdır. Sigara ve alkol üzere kanser yapan hususlardan uzak durulmalıdır. Doğum denetim ilaçları rahim kanseri riskini azaltmaktadır. Rahim kanserinde şayet çocuk istemi var ise, doğurganlığı kollayıcı tedavi seçeneği olabilir lakin bu her hastaya uygun değildir. Riskleri kesin olarak bilinmelidir. Yüksek dozlu hormon tedavisi ve rahmin iç duvarının kazınması süreci uygulanmaktadır. Hastalar yakinen izlenmeli, başarısız tedavide acil ameliyat gerektiğini bilmelidir. Tüm bu sürecin jinekolojik onkologlar tarafınca izlenmesi uygundur.”