bencede
New member
Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün Tansu’ya Mektuplar yazıları sürüyor. Ertuğrul Özkök şunları yazdı:
Dün Ankara’daydım. Bütün öğlenden daha sonramı bana gurur veren bir kurumda geçirdim.
TUSAŞ’ın tamamını gezdim.
Genel Müdür Temel Kotil bana ve Cengiz Semercioğlu’na, başında bulunduğu kurumu bütün heyecanı ile anlattı.
Her Türk vatandaşına gurur verecek şeyler gördük orada.
Gelecek hafta bunu yazacağım.
BİZ KAHVEYİ BEKLERKEN LİDER NE YAPIYORDU
Oraya gitmedilk evvel Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ı ziyaret ettik.
Gazeteci olarak gittik lakin bize yalnızca kahve ikram etti.
Zira söyleyeceği ne var ise, başkanlığının üçüncü yılında yapacağı konuşmada söyleyecekmiş.
Biz randevu saatinde oradaydık ancak bir süre bekleyip, Büyükşehir Basın Yayın ve Halkla Münasebetler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin’le sohbet ettik.
Lider yöneticileri ile bir toplantı yapıyormuş Toplantının konusu da vatandaştan gelen şikayet ve dileklere, en geç yarım saat ortasında yanıt verilmesini sağlayacak bir sistemi oturtmak.
C BLOKTAKİ MASANIN ÜZERİNDE NE HEYKELİ VARDI
Büyükşehir Belediye binası çeşitli bloklardan oluşuyor.
C Bloku başkanlığa ayrılmış.
Odasında şatafat yok.
Duvarda büyük bir Atatürk fotoğrafı asılı.
Bu ortada masanın üstündeki küçük bir heykel dikkatimi çekiyor. Edebiyatımızda “Birinci Yeni” olarak nitelenen “Garip” şiir akımının dört üyesi Ankara’da bir bankta oturuyor.
Garip akımından bize kalan efsane bir fotoğrafın heykelciği…
Soldan Orhan Veli Kanık, Şinasi, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday…
Ankara Büyükşehir Belediye Lideri, masasının en müstesna yerini işte bu kusursuz heykelciğe ayırmış.
VE GELİYORUM GİRİŞTEKİ PANODA YAZILANLARA
Mansur Yavaş’ı ziyaretimde beni fazlaca etkileyen iki şeyden biri bu heykeldi.
Ancak birincisi başkanlık binasının girişine yerleştirilmiş bir panoda yazılı 7 unsurdu.
Üzerinde büyük harflerle şu yazılıydı:
“Belediyecilik ilkelerimiz…”
İşte o 7 unsurun birincisi motamot şu biçimdeydi:
“Hizmeti zümre, kişi, akraba için değil halk için yapacağız…”
İkinci unsura geçmeden bu birinci cümle üzerinde uzun uzun düşündüm.
Sekiz sözlük bir cümle hepimize o kadar büyük bir ideali anlatıyor ki…
GERİ KALAN 6 HUSUS NELER DİYOR
daha sonra öteki 6 maddeyi geçiyorum.
(*) Yoksul mahallelere olumlu ayrımcılık yapacağız…
(*) Dezavantajlı kümeleri önceleyeceğiz.
(*) Fakirlere yardım yaparken asla teşhir etmeyeceğiz.
(*) Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vereceğiz.
(*) İdare şuralarında liyakata uyacağız.
(*) Adaletle yöneteceğiz.
BUNLAR GÜYA GÖNLÜMDEKİ SAKLI ANAYASANIN GİRİŞİ
Son unsura geldikten daha sonra baştan tekrar tekrar okudum.
Bunlar yalnızca belediyecilik hizmeti için değil, bütün bir ülkenin yönetici için geçerli kurallar değil mi…
Şunu hayal ettim.
Türkiye bir seçime gidiyor.
Bana bakılırsa “Partili başkanlık sistemi” hiç yürümedi.
Muhalefet “Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme” geçişi savunuyor.
Türkiye ilerde hangi sistemle yönetilirse yönetilsin, ister liderin ister başbakanın temel kuralları bunlar değil mi?
PANODA PARTİ İSMİ VE AMBLEMİ YOK
Girişteki bu panoda bir şey daha dikkatimi çekti.
Büyükşehir Belediye Lideri CHP’li bir lider.
Ancak ne bu panonun altında, ne de belediyenin öbür bir yerinde CHP’ye ilişkin bir ibare yok.
Burası Ankara halkının belediye başkanlığı…
Kahvemizi içerken Lidere girişteki bu panoyu sordum.
“Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün belediye liderlerine verdiği unsurlar bunlar” dedi.
Onlardan esinlenerek bu panoyu hazırlamış.
LİDERİN AĞZINDAN ALABİLDİĞİMİZ TEK CÜMLE
Kahve sohbetinde ağzından alabildiğimiz tek şey, şehire getireceği görüntülü nezaret sistemi oldu.
Son kar yağışında yol açan bütün araçlara görüntü koyup bunu bir uygulama olarak internet sitesine koymuştu. Eski bir Ankaralı olarak ben de vakit zaman girip oradan etrafı seyretmiştim.
Artık bunu kalıcı hale getiriyormuş.
Her vatandaş belediyenin hangi mahallede ne çalışma yaptığını nazaranbilecekmiş.
Evet bakılırsave gelişinin üçüncü yılında Ankara Büyükşehir Belediye Liderinin makamından izlenimlerim bunlar.
Ertuğrul Özkök
Dün Ankara’daydım. Bütün öğlenden daha sonramı bana gurur veren bir kurumda geçirdim.
TUSAŞ’ın tamamını gezdim.
Genel Müdür Temel Kotil bana ve Cengiz Semercioğlu’na, başında bulunduğu kurumu bütün heyecanı ile anlattı.
Her Türk vatandaşına gurur verecek şeyler gördük orada.
Gelecek hafta bunu yazacağım.
BİZ KAHVEYİ BEKLERKEN LİDER NE YAPIYORDU
Oraya gitmedilk evvel Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ı ziyaret ettik.
Gazeteci olarak gittik lakin bize yalnızca kahve ikram etti.
Zira söyleyeceği ne var ise, başkanlığının üçüncü yılında yapacağı konuşmada söyleyecekmiş.
Biz randevu saatinde oradaydık ancak bir süre bekleyip, Büyükşehir Basın Yayın ve Halkla Münasebetler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin’le sohbet ettik.
Lider yöneticileri ile bir toplantı yapıyormuş Toplantının konusu da vatandaştan gelen şikayet ve dileklere, en geç yarım saat ortasında yanıt verilmesini sağlayacak bir sistemi oturtmak.
C BLOKTAKİ MASANIN ÜZERİNDE NE HEYKELİ VARDI
Büyükşehir Belediye binası çeşitli bloklardan oluşuyor.
C Bloku başkanlığa ayrılmış.
Odasında şatafat yok.
Duvarda büyük bir Atatürk fotoğrafı asılı.
Bu ortada masanın üstündeki küçük bir heykel dikkatimi çekiyor. Edebiyatımızda “Birinci Yeni” olarak nitelenen “Garip” şiir akımının dört üyesi Ankara’da bir bankta oturuyor.
Garip akımından bize kalan efsane bir fotoğrafın heykelciği…
Soldan Orhan Veli Kanık, Şinasi, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday…
Ankara Büyükşehir Belediye Lideri, masasının en müstesna yerini işte bu kusursuz heykelciğe ayırmış.
VE GELİYORUM GİRİŞTEKİ PANODA YAZILANLARA
Mansur Yavaş’ı ziyaretimde beni fazlaca etkileyen iki şeyden biri bu heykeldi.
Ancak birincisi başkanlık binasının girişine yerleştirilmiş bir panoda yazılı 7 unsurdu.
Üzerinde büyük harflerle şu yazılıydı:
“Belediyecilik ilkelerimiz…”
İşte o 7 unsurun birincisi motamot şu biçimdeydi:
“Hizmeti zümre, kişi, akraba için değil halk için yapacağız…”
İkinci unsura geçmeden bu birinci cümle üzerinde uzun uzun düşündüm.
Sekiz sözlük bir cümle hepimize o kadar büyük bir ideali anlatıyor ki…
GERİ KALAN 6 HUSUS NELER DİYOR
daha sonra öteki 6 maddeyi geçiyorum.
(*) Yoksul mahallelere olumlu ayrımcılık yapacağız…
(*) Dezavantajlı kümeleri önceleyeceğiz.
(*) Fakirlere yardım yaparken asla teşhir etmeyeceğiz.
(*) Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vereceğiz.
(*) İdare şuralarında liyakata uyacağız.
(*) Adaletle yöneteceğiz.
BUNLAR GÜYA GÖNLÜMDEKİ SAKLI ANAYASANIN GİRİŞİ
Son unsura geldikten daha sonra baştan tekrar tekrar okudum.
Bunlar yalnızca belediyecilik hizmeti için değil, bütün bir ülkenin yönetici için geçerli kurallar değil mi…
Şunu hayal ettim.
Türkiye bir seçime gidiyor.
Bana bakılırsa “Partili başkanlık sistemi” hiç yürümedi.
Muhalefet “Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme” geçişi savunuyor.
Türkiye ilerde hangi sistemle yönetilirse yönetilsin, ister liderin ister başbakanın temel kuralları bunlar değil mi?
PANODA PARTİ İSMİ VE AMBLEMİ YOK
Girişteki bu panoda bir şey daha dikkatimi çekti.
Büyükşehir Belediye Lideri CHP’li bir lider.
Ancak ne bu panonun altında, ne de belediyenin öbür bir yerinde CHP’ye ilişkin bir ibare yok.
Burası Ankara halkının belediye başkanlığı…
Kahvemizi içerken Lidere girişteki bu panoyu sordum.
“Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün belediye liderlerine verdiği unsurlar bunlar” dedi.
Onlardan esinlenerek bu panoyu hazırlamış.
LİDERİN AĞZINDAN ALABİLDİĞİMİZ TEK CÜMLE
Kahve sohbetinde ağzından alabildiğimiz tek şey, şehire getireceği görüntülü nezaret sistemi oldu.
Son kar yağışında yol açan bütün araçlara görüntü koyup bunu bir uygulama olarak internet sitesine koymuştu. Eski bir Ankaralı olarak ben de vakit zaman girip oradan etrafı seyretmiştim.
Artık bunu kalıcı hale getiriyormuş.
Her vatandaş belediyenin hangi mahallede ne çalışma yaptığını nazaranbilecekmiş.
Evet bakılırsave gelişinin üçüncü yılında Ankara Büyükşehir Belediye Liderinin makamından izlenimlerim bunlar.
Ertuğrul Özkök