Koronavirüsün tesiri azalsa da insan bedenindeki tesirleri tartışılmaya devam ediyor. Uzmanlar virüsün kalp ve damar sistemi başta olmak üzere akciğer ve beyinde hasat bıraktığını belirterek hastanelerde ise koronavirüs enfeksiyonuna bağlı olarak kalp kası iltihabı, kalp krizi ve inme hadiselerinde artış yaşanmasına dikkat çekiyor.
Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre; Uzmanlar, “Hastalığı geçirdim, geçti gitti kurtuldum artık diye düşünmeyin. Bilhassa ağır ve birden çok koronavirüs enfeksiyonu geçirdiyseniz, tertipli sıhhat denetimlerinizi aksatmayın” ikazında bulunuyor.
FELÇ OLAYLARINDA YÜZDE 25-30 ORANINDA ARTIŞ
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan ve Türk Nöroloji Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu ağır Kovid geçirenlerde hastaların beyin damarlarının etkilendiğini ve pıhtı atma riskinin arttığını söylerken, “Kovid enfeksiyonu damar tıkanıklığı gelişmeninde bir tetikleyici pozisyonunda. Ağır hastalık durumları, gerilim, enfeksiyon, ateş risk faktörü olan şahıslarda inmeyi tetikleyebiliyor. Hastalığın tartısı ile kontaklı olarak ani gelişen felç hadiselerinde bir ölçü artış oldu. Literatürde Kovid’e bağlı olarak gelişen felç hadiselerinde yüzde 25-30 oranında artış olduğu gösterildi” dedi.
Virüsün akciğer damarlarında olduğu üzere uzun periyotta beyin üzerinde tesirli olmadığını söz eden Prof. Dr. Topçuoğlu “Kovid hastalarında uzun periyotta inme riskinde bir artıştan kelam etmek spekülatif olur. İnme açısından tertipli denetim yaptırılmasına gerek yok. Lakin kalp, akciğer ve böbrek tutulumları açısından enfeksiyon geçtikten daha sonra da denetimler sürmeli” açıklamasını yaptı.
HASTANEYE MÜRACAATTA ARTIŞ YAŞANIYOR
Kovid enfeksiyonu geçiren şahıslarda ani kalp ritim bozuklukları ve kalp krizi olaylarının arttığını söyleyen Prof. Dr. Okuyan “Ancak Kovid öncesi devirle karşılaştırırsak, kapanmalar ve karantina sürecinde beşerler hastaneye gitmeye çekindikleri için birden fazla kişi kalp krizini meskende geçirdi. Lakin epey ağır olanlar hastaneye gitti. Bu yüzden pandeminin birinci periyotlarında olay sayısında azalma bile görüldü. Kovid öncesi kalp krizi sayıları düşüktü artık daha yüksek demek hakikat değil ancak etkin Kovid geçiren hastaların kalple ilgili semptomlarla hastaneye müracaat sayılarında artış var” diye konuştu.
Okuyan, kelamlarına şöyle devam etti:
AKCİĞER KONTOLLERİNİ İHMAL ETMEYİN
Kovid-19 bir teneffüs sistemi hastalığı olduğu için ağır hastalarda sıklıkla akciğerlerde hasar bırakıyor. Teneffüs kapasiteleri düşen, çabuk yorulan hastaların akciğerlerinin yakın takibe alınması ve bununla ilgili bir tedavi süreci planlanması gerekiyor. Ayrıyeten, Kovid-19 salgın hastalığını geçiren ama teneffüs dayanağına muhtaçlık duymayan hastalar da güzelleştikten ve hastaniçin taburcu olduktan daha sonra kesinlikle makul aralıklarla muayene olmaları gerekiyor. Kovid 19 daha sonrası tedavi kapsamında bu hastaların birinci ve üçüncü ayda muayene olmaları tavsiye ediliyor. Yapılan muayene de hastaların akciğer sinemaları çekilip kan kıymetlerine bakıldıktan daha sonra şayet teneffüs badiresi devam ediliyorsa, teneffüs işlev testleri de yapılıyor. Şayet gerekli görülürse tomografi yapılıyor.
KAN SULANDIRICIYI EZBERE KULLANMAYIN
Kovid-19 virüsünün damar sisteminde pıhtılaşmaya sebep olduğunun ortaya çıkmasından daha sonra beşerler hami olarak Aspirin kullanmaya başladı. Bilhassa medyada çıkan haberler yüzünden eczanelere hamle eden halk, bir periyot ezbere Aspirin ve başka kan sulandırıcıları kullandı ve Kovid geçirenler hâlâ kullanmaya devam ediyor.
Kovid-19’u yavaşça atlatan şahıslarda Aspirin ve öteki kan sulandırıcıların kullanılmasının yararının bilimsel çalışmalarla gösterildiğini, beyin felci açısından yararı olmadığı üzere bu ilaçların mide kanamasına yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu “Diğer ağır bakım hastalarında olduğu üzere koronavirüs hastaları da ağır bakıma ve mekanik ventilatöre bağlı olup teneffüs takviyesine muhtaçlık duydukları vakit pıhtı engelleyici kan sulandırıcıları kesinlikle kullanmak gerekir. Kovid-19’da da kullanılır. Fakat, beyin hastalıkları açısından enfeksiyonu yavaşça geçiren, ağır bakım ya da oksijen dayanağı gerekmeyen düşük riskli hastalarda bu tip ilaçların kullanılmasının yarardan epey ziyanı olabilir. Tersine düşük de olsa mide kanamasına yol açan ilaçlar bunlar” dedi.
Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre; Uzmanlar, “Hastalığı geçirdim, geçti gitti kurtuldum artık diye düşünmeyin. Bilhassa ağır ve birden çok koronavirüs enfeksiyonu geçirdiyseniz, tertipli sıhhat denetimlerinizi aksatmayın” ikazında bulunuyor.
FELÇ OLAYLARINDA YÜZDE 25-30 ORANINDA ARTIŞ
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan ve Türk Nöroloji Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu ağır Kovid geçirenlerde hastaların beyin damarlarının etkilendiğini ve pıhtı atma riskinin arttığını söylerken, “Kovid enfeksiyonu damar tıkanıklığı gelişmeninde bir tetikleyici pozisyonunda. Ağır hastalık durumları, gerilim, enfeksiyon, ateş risk faktörü olan şahıslarda inmeyi tetikleyebiliyor. Hastalığın tartısı ile kontaklı olarak ani gelişen felç hadiselerinde bir ölçü artış oldu. Literatürde Kovid’e bağlı olarak gelişen felç hadiselerinde yüzde 25-30 oranında artış olduğu gösterildi” dedi.
Virüsün akciğer damarlarında olduğu üzere uzun periyotta beyin üzerinde tesirli olmadığını söz eden Prof. Dr. Topçuoğlu “Kovid hastalarında uzun periyotta inme riskinde bir artıştan kelam etmek spekülatif olur. İnme açısından tertipli denetim yaptırılmasına gerek yok. Lakin kalp, akciğer ve böbrek tutulumları açısından enfeksiyon geçtikten daha sonra da denetimler sürmeli” açıklamasını yaptı.
HASTANEYE MÜRACAATTA ARTIŞ YAŞANIYOR
Kovid enfeksiyonu geçiren şahıslarda ani kalp ritim bozuklukları ve kalp krizi olaylarının arttığını söyleyen Prof. Dr. Okuyan “Ancak Kovid öncesi devirle karşılaştırırsak, kapanmalar ve karantina sürecinde beşerler hastaneye gitmeye çekindikleri için birden fazla kişi kalp krizini meskende geçirdi. Lakin epey ağır olanlar hastaneye gitti. Bu yüzden pandeminin birinci periyotlarında olay sayısında azalma bile görüldü. Kovid öncesi kalp krizi sayıları düşüktü artık daha yüksek demek hakikat değil ancak etkin Kovid geçiren hastaların kalple ilgili semptomlarla hastaneye müracaat sayılarında artış var” diye konuştu.
Okuyan, kelamlarına şöyle devam etti:
AKCİĞER KONTOLLERİNİ İHMAL ETMEYİN
Kovid-19 bir teneffüs sistemi hastalığı olduğu için ağır hastalarda sıklıkla akciğerlerde hasar bırakıyor. Teneffüs kapasiteleri düşen, çabuk yorulan hastaların akciğerlerinin yakın takibe alınması ve bununla ilgili bir tedavi süreci planlanması gerekiyor. Ayrıyeten, Kovid-19 salgın hastalığını geçiren ama teneffüs dayanağına muhtaçlık duymayan hastalar da güzelleştikten ve hastaniçin taburcu olduktan daha sonra kesinlikle makul aralıklarla muayene olmaları gerekiyor. Kovid 19 daha sonrası tedavi kapsamında bu hastaların birinci ve üçüncü ayda muayene olmaları tavsiye ediliyor. Yapılan muayene de hastaların akciğer sinemaları çekilip kan kıymetlerine bakıldıktan daha sonra şayet teneffüs badiresi devam ediliyorsa, teneffüs işlev testleri de yapılıyor. Şayet gerekli görülürse tomografi yapılıyor.
KAN SULANDIRICIYI EZBERE KULLANMAYIN
Kovid-19 virüsünün damar sisteminde pıhtılaşmaya sebep olduğunun ortaya çıkmasından daha sonra beşerler hami olarak Aspirin kullanmaya başladı. Bilhassa medyada çıkan haberler yüzünden eczanelere hamle eden halk, bir periyot ezbere Aspirin ve başka kan sulandırıcıları kullandı ve Kovid geçirenler hâlâ kullanmaya devam ediyor.
Kovid-19’u yavaşça atlatan şahıslarda Aspirin ve öteki kan sulandırıcıların kullanılmasının yararının bilimsel çalışmalarla gösterildiğini, beyin felci açısından yararı olmadığı üzere bu ilaçların mide kanamasına yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu “Diğer ağır bakım hastalarında olduğu üzere koronavirüs hastaları da ağır bakıma ve mekanik ventilatöre bağlı olup teneffüs takviyesine muhtaçlık duydukları vakit pıhtı engelleyici kan sulandırıcıları kesinlikle kullanmak gerekir. Kovid-19’da da kullanılır. Fakat, beyin hastalıkları açısından enfeksiyonu yavaşça geçiren, ağır bakım ya da oksijen dayanağı gerekmeyen düşük riskli hastalarda bu tip ilaçların kullanılmasının yarardan epey ziyanı olabilir. Tersine düşük de olsa mide kanamasına yol açan ilaçlar bunlar” dedi.