Metabolik Sendrom, sıhhat sisteminin en büyük masraf kalemlerinden biri oldu. Paketli besinlerin, sıradan şekerlerin, trans yağların ve bunların ziyanlı tesirlerini katmerli bir biçimde artıran kimyasal toksinlerin beslenmemizdeki oranı arttıkça hepimiz obezite ve metabolik sendrom çukuruna batıyoruz. Metabolik Sendrom aklınıza gelebilecek tüm hastalıkların riskini artıran ölümcül dörtlüden oluşur. Bu ölümcül dörtlü çok kilo alımı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kan yağlarının yüksekliğidir.
Peki nasıl anlarız ve teşhis koyarız derseniz, birinci iş bir terzi mezurası alıp göbek deliği hizasından karın etrafını ölçmektir. Dünya Sıhhat Örgütü, erkeklerde 102 cm.’nin üstü, bayanlarda 88 cm.’nin üstü olmak, metabolik sendromun birinci kriteridir demektedir. Göbek etrafı bu bedellerin üstündeyse ve aşağıdaki dört kriterden ikisi de sizde var ise çanlar sizin için çalıyor, çabucak tedbir alın lütfen. Bu kriterler;
1- Serum trigliserid düzeyi 150 md/dL’ den çok olması,
2- Tansiyonun 140/80 mmHg’den yüksek olması,
3- Açlık kan şekerinin 110 mg/dL’ den yüksek olması,
4- Düzgün huylu yağ denilen HDL-kolesterolün erkeklerde 40 mg/dL, bayanlarda 50 mg/dL’ den düşük olması.
Bedenim değil hislerim aç
Yağ dokularımız ortasında birikmiş onca toksik hususun denetimsiz kana karışıp, kalbe, bebir daha, hudut sistemimize yayılması tahminen de obezitenin kendisinden daha ziyanlı. Bu mevzuda ben hem homeopatik birebir vakitte fitoterapötik detoksları bu zayıflama programına kesinlikle ekliyorum ki yağlar erirken ortaya çıkan toksinler bedenden rahatça atılsın. Bu çevresel toksinler ayrıyeten kendi başına obezitenin en kıymetli sebeplerinden. İnsülin rezistansını ve kronik inflamasyonu arttırırlar. Bu ikilinin ise kanserden romatizmaya birfazlaca hastalığın altında yattığını sanırım bilmeyen yok.
Önümüzde bir mahzur de ruhsal yükler. Slogan olmuş bir cümle vardır: “Bedenim değil hislerim aç” diye. bir hayli depresif durumda, ağır gerilimde ya da derinlerde duygusal blokajlar mevcutsa hem yüksek kortizol düzeyleri kolay kilo alıp veremememizi sağlar birebir vakitte yemeğe saldırdığımız refleksif durumlar yaratır. İşte bu durumlarda homeopati ve hipnoz yardımımıza koşar. Akupunktur uygulamaları da bedende serotonin ve endorfin düzeylerini artırarak hastamıza huzur, memnunluk ve rahatlık verir. Hastamız çok yemeden aldığı hazzı artık akupunktur seanslarından alır ve rahatlar.
‘Beslenme nizamı gerekir’
Başka bir mani de hormonal bozukluklar. Adet ve hormon istikrarı bozulan bayanların ne kadar kolay kilo alabildiklerine şahit olmuşsunuzdur. İç yağlanmadaki artış üreme hormonlarının seviyelerinde de azalma yaratıyor. Bu azalma da yalnızca kilo almayı kolaylaştırmıyor, hem de hamile kalabilmeyi de zorlaştırıyor. O niçinle infertil hasta takiplerinde beslenme sisteminin ve metabolik istikrarın sağlanması birinci başlama noktalarımızdandır. Tıpkı biçimde erkeklerde de göbek etrafı artışı, obezite, erkeklik hormonu testosteron seviyelerinde azalma yapar. bu biçimdece hem üreme kapasitesinde azalma, birebir vakitte cinsel işlevlerde azalma erkekte göbek etrafı artışına eşlik eder. özetlemek gerekirse toksik yükler, hormonal dengesizlikler, ruhsal yapı, kullanılan ilaçlar, barsak geçirgenlik bozuklukları, alışkanlıklar üzere bir fazlaca değişkenin değerlendirildiği kompleks bir tablo ortasında bu güzelleşme seyahatinin gerçekleşmesi gerekir. Öncelikle alerjenler, intolerans yapan besinler, barsak geçirgenliği dikkate alınarak düşük insülin, alkali beden yapısı sağlayan bir beslenme nizamı gereklidir. Bu esnada daha evvel de bahsetmiş olduğumiz homeopatik ve fitoterapötik detoks seyahate eklenir. Hastamızın ruhsal yükleri muhtaçlığa nazaran homeopati, hipnoz ve bioregülasyonla dengelenebilir. Alışkanlık tedavilerindeki başrol oyuncularımızdan akupunktur, memnunluk hormonlarını artırarak ve yeni alışkanlıklar edinmemizi kolaylaştırarak seyahate dayanak olur. Bioregülasyon ise hem hastanın alerjenlerden, ağır metallere, organ hassasiyetlerine tüm beden taramasını sağlar tıpkı vakitte mevcut istenmeyen alışkanlıkları tarihe gömmeye yardımcı olur. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz İnstagram hesabımız @drhasancaglargurol ve 0536 725 5454 numaralı whatsapp çizgisinden bizlere ulaşabilirsiniz. Sevgi, Sıhhat ve Huzurla kalın.
Peki nasıl anlarız ve teşhis koyarız derseniz, birinci iş bir terzi mezurası alıp göbek deliği hizasından karın etrafını ölçmektir. Dünya Sıhhat Örgütü, erkeklerde 102 cm.’nin üstü, bayanlarda 88 cm.’nin üstü olmak, metabolik sendromun birinci kriteridir demektedir. Göbek etrafı bu bedellerin üstündeyse ve aşağıdaki dört kriterden ikisi de sizde var ise çanlar sizin için çalıyor, çabucak tedbir alın lütfen. Bu kriterler;
1- Serum trigliserid düzeyi 150 md/dL’ den çok olması,
2- Tansiyonun 140/80 mmHg’den yüksek olması,
3- Açlık kan şekerinin 110 mg/dL’ den yüksek olması,
4- Düzgün huylu yağ denilen HDL-kolesterolün erkeklerde 40 mg/dL, bayanlarda 50 mg/dL’ den düşük olması.
Bedenim değil hislerim aç
Yağ dokularımız ortasında birikmiş onca toksik hususun denetimsiz kana karışıp, kalbe, bebir daha, hudut sistemimize yayılması tahminen de obezitenin kendisinden daha ziyanlı. Bu mevzuda ben hem homeopatik birebir vakitte fitoterapötik detoksları bu zayıflama programına kesinlikle ekliyorum ki yağlar erirken ortaya çıkan toksinler bedenden rahatça atılsın. Bu çevresel toksinler ayrıyeten kendi başına obezitenin en kıymetli sebeplerinden. İnsülin rezistansını ve kronik inflamasyonu arttırırlar. Bu ikilinin ise kanserden romatizmaya birfazlaca hastalığın altında yattığını sanırım bilmeyen yok.
Önümüzde bir mahzur de ruhsal yükler. Slogan olmuş bir cümle vardır: “Bedenim değil hislerim aç” diye. bir hayli depresif durumda, ağır gerilimde ya da derinlerde duygusal blokajlar mevcutsa hem yüksek kortizol düzeyleri kolay kilo alıp veremememizi sağlar birebir vakitte yemeğe saldırdığımız refleksif durumlar yaratır. İşte bu durumlarda homeopati ve hipnoz yardımımıza koşar. Akupunktur uygulamaları da bedende serotonin ve endorfin düzeylerini artırarak hastamıza huzur, memnunluk ve rahatlık verir. Hastamız çok yemeden aldığı hazzı artık akupunktur seanslarından alır ve rahatlar.
‘Beslenme nizamı gerekir’
Başka bir mani de hormonal bozukluklar. Adet ve hormon istikrarı bozulan bayanların ne kadar kolay kilo alabildiklerine şahit olmuşsunuzdur. İç yağlanmadaki artış üreme hormonlarının seviyelerinde de azalma yaratıyor. Bu azalma da yalnızca kilo almayı kolaylaştırmıyor, hem de hamile kalabilmeyi de zorlaştırıyor. O niçinle infertil hasta takiplerinde beslenme sisteminin ve metabolik istikrarın sağlanması birinci başlama noktalarımızdandır. Tıpkı biçimde erkeklerde de göbek etrafı artışı, obezite, erkeklik hormonu testosteron seviyelerinde azalma yapar. bu biçimdece hem üreme kapasitesinde azalma, birebir vakitte cinsel işlevlerde azalma erkekte göbek etrafı artışına eşlik eder. özetlemek gerekirse toksik yükler, hormonal dengesizlikler, ruhsal yapı, kullanılan ilaçlar, barsak geçirgenlik bozuklukları, alışkanlıklar üzere bir fazlaca değişkenin değerlendirildiği kompleks bir tablo ortasında bu güzelleşme seyahatinin gerçekleşmesi gerekir. Öncelikle alerjenler, intolerans yapan besinler, barsak geçirgenliği dikkate alınarak düşük insülin, alkali beden yapısı sağlayan bir beslenme nizamı gereklidir. Bu esnada daha evvel de bahsetmiş olduğumiz homeopatik ve fitoterapötik detoks seyahate eklenir. Hastamızın ruhsal yükleri muhtaçlığa nazaran homeopati, hipnoz ve bioregülasyonla dengelenebilir. Alışkanlık tedavilerindeki başrol oyuncularımızdan akupunktur, memnunluk hormonlarını artırarak ve yeni alışkanlıklar edinmemizi kolaylaştırarak seyahate dayanak olur. Bioregülasyon ise hem hastanın alerjenlerden, ağır metallere, organ hassasiyetlerine tüm beden taramasını sağlar tıpkı vakitte mevcut istenmeyen alışkanlıkları tarihe gömmeye yardımcı olur. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz İnstagram hesabımız @drhasancaglargurol ve 0536 725 5454 numaralı whatsapp çizgisinden bizlere ulaşabilirsiniz. Sevgi, Sıhhat ve Huzurla kalın.