Esra Bozbay- Peki estetiği düşünürken dişlerinizin sıhhatini ne kadar önemsiyorsunuz? Size ortodontik tedavi müddetinin kısaldığını, hatta kimi vakit birkaç aya bile inebildiğini söylesem…
Artık yetişkinlerin de dişlerini, gülüşünü değiştiriyoruz. Daima söylendiği üzere; kendi dişlerimiz en değerlisi… Dişlerinizi süratlice düzeltmenin birden çok yolu var. En tesirli metotlardan kortikotomi yardımıyla tedavi müddeti neredeyse yarıya iniyor.
Ortodontik tedavi boyunca dişlere tel ya da şeffaf plaklar ile yavaşça kuvvetler uygulanır ve çene kemiklerinde bir yandan imal ve yıkım sistemleri devam eder. Dişlerin hareketine karşı kemiğin en sıkı ve ağır katmanı olan kortikal katmanda direnç oluşur. İşte bu direnci kırmak ve süratli hareket elde edebilmek için diş köklerinin etrafındaki bu ince katmana mikro çiziklerin atıldığı sıradan kortikotomi süreci yapılır.
Kortikotomi nedir?
Dişlerin kökleri içindeki kemiğe lazer ya da piezo aygıtlarıyla mikro çizikler oluşturulur. Dişlerin kemik ortasındaki hareketleri hızlanır. Ağrı hissedilmez, kimi vakit sıradan lokal anestezi uygulanır, lazer dayanaklı tedavilerde ise, anesteziye muhtaçlık duyulmaz. Süreç daha sonrası ağrı, hassasiyet oluşmaz, dikiş gerekmez.
Bu usulde kişinin kendi hücreleri sürecin uygulandığı bölgede ağırlaştığı için diş etleri ve kemiklerde gençleşme, düzgünleşme yaşanır. Ayrıyeten araştırmalar kortikotomi takviyeli hızlandırılmış ortodontik tedavi sırasında diş eti sıhhatinin ve diş kökleri ve köklere tutunan bağların daha sağlıklı olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu prosedürü ben cilde uygulanan dermapen uygulamasına benzetiyorum. Çene kemiğine açılan mikro kanallar yardımıyla doğal güzelleşme düzeneği başlar. Kemik hücreleri bu yaraları kapatmak için o bölgede kan deveranını artırıp, çeşitli büyüme faktörleri salgılayarak kendini onarmaya çalışır. Ortodontik tedavi sırasında bu sistem bir fırsat olarak kıymetlendirilir ve diş hareketleri daha süratli ve sağlıklı biçimde ilerler.
Dünyanın biroldukça yerinde uygulanan bu formülün ülkemizde de her yaşlarındaki bireyin isteyebileceği, daha az vakit vererek tesirli bir tedavi prosedürü olacağına inanıyorum.
Dişleri beyazlatan doğal besinler
Dişlerimizin en dış katmanı mine daha beyazken, altındaki dentin katmanı sarımtıraktır. kimi vakit uzun mühlet bilinçsizce kullanılan beyazlatma unsurları dişlerin minesini aşındırarak alttaki sarı tabakanın açığa çıkmasına yol açar; dişleri sararır ve aşınır.
Doğal birtakım bileşenler dişleri hidrojen peroksit yahut hidroksil karbamidden daha inançlı bir biçimde beyazlatıyor. Bitkisel ilaçlar ve biyolojik diş beyazlatma casusları gün geçtikçe diş hekimliği alanında daha hayli yer buluyor.
Doğal meyve ve sebzelerden elde edilen askorbik asit de bu hususta tesirlidir. Askorbik asit içeren meyveler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür.
Turunçgiller: Turunçgillerin kabuklarının ortasındaki esansiyel yağın ana bileşeni limonen, diş beyazlatmada büyük umut vadediyor. Bir öteki bileşik ise L-askorbik asit (C vitamini). Tanınan bir antioksidan olarak diş eti hastalığını önlemeye yardımcıdır ve diş eti kanamalarını azaltır. Çürükleri ve diş kayıplarını önler. Sitrik asit de yavaşça ağartma özelliğine sahip zayıf bir organik asittir. Greyfurt, limon, misket limonu, mandalina ve portakalda bulunur.
Malik asit: Dişleri tahribatsız bir biçimde beyazlatmaya yardımcı olan elma, üzüm ve kiraz üzere meyvelerde bulunan bir başka zayıf asittir. Dişlerde yavaşça bir beyazlatma tesiri sağlar. bu biçimdece, üstte belirtilen meyvelerin, minenin yüzeysel katmanı üzerinde bir cilalama tesiri sağlamaya yardımcı olabileceği bilinmektedir.
Vanilya: İçeriğindeki ftalimido peroksi dişleri beyazlatabilen bir bileşen olduğu gösterilmiştir. Bu bileşen kaproik asit içerir, reçetesiz satın alınabilir ve tesirli bir beyazlatma unsurudur.
Süt eserleri: Laktik asit, biyo-koruyucu bir unsurdur ve ağız enfeksiyonlarını kontrol ederek diş eti hastalığına sebep olan bakterileri mahzurlar.
Muz kabuğu: Konutta uygulanabilecek yeterli bir beyazlatıcı ve olağanüstü bir mineral deposudur. Kabuğuyla süratli bir fırçalama, dişlerin mineralleşmesine ve güçlenmesine yardımcı olur.
Çilek suyu: Lekeli dişler üstündeki beyazlatma tesiri kanıtlanmıştır. Asidik özelliğinden dolayı diş minesi yüzeyinde kuvvetli bir oksitleyici casus olarak çalışır ve beyazlatır.
Artık yetişkinlerin de dişlerini, gülüşünü değiştiriyoruz. Daima söylendiği üzere; kendi dişlerimiz en değerlisi… Dişlerinizi süratlice düzeltmenin birden çok yolu var. En tesirli metotlardan kortikotomi yardımıyla tedavi müddeti neredeyse yarıya iniyor.
Ortodontik tedavi boyunca dişlere tel ya da şeffaf plaklar ile yavaşça kuvvetler uygulanır ve çene kemiklerinde bir yandan imal ve yıkım sistemleri devam eder. Dişlerin hareketine karşı kemiğin en sıkı ve ağır katmanı olan kortikal katmanda direnç oluşur. İşte bu direnci kırmak ve süratli hareket elde edebilmek için diş köklerinin etrafındaki bu ince katmana mikro çiziklerin atıldığı sıradan kortikotomi süreci yapılır.
Kortikotomi nedir?
Dişlerin kökleri içindeki kemiğe lazer ya da piezo aygıtlarıyla mikro çizikler oluşturulur. Dişlerin kemik ortasındaki hareketleri hızlanır. Ağrı hissedilmez, kimi vakit sıradan lokal anestezi uygulanır, lazer dayanaklı tedavilerde ise, anesteziye muhtaçlık duyulmaz. Süreç daha sonrası ağrı, hassasiyet oluşmaz, dikiş gerekmez.
Bu usulde kişinin kendi hücreleri sürecin uygulandığı bölgede ağırlaştığı için diş etleri ve kemiklerde gençleşme, düzgünleşme yaşanır. Ayrıyeten araştırmalar kortikotomi takviyeli hızlandırılmış ortodontik tedavi sırasında diş eti sıhhatinin ve diş kökleri ve köklere tutunan bağların daha sağlıklı olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu prosedürü ben cilde uygulanan dermapen uygulamasına benzetiyorum. Çene kemiğine açılan mikro kanallar yardımıyla doğal güzelleşme düzeneği başlar. Kemik hücreleri bu yaraları kapatmak için o bölgede kan deveranını artırıp, çeşitli büyüme faktörleri salgılayarak kendini onarmaya çalışır. Ortodontik tedavi sırasında bu sistem bir fırsat olarak kıymetlendirilir ve diş hareketleri daha süratli ve sağlıklı biçimde ilerler.
Dünyanın biroldukça yerinde uygulanan bu formülün ülkemizde de her yaşlarındaki bireyin isteyebileceği, daha az vakit vererek tesirli bir tedavi prosedürü olacağına inanıyorum.
Dişleri beyazlatan doğal besinler
Dişlerimizin en dış katmanı mine daha beyazken, altındaki dentin katmanı sarımtıraktır. kimi vakit uzun mühlet bilinçsizce kullanılan beyazlatma unsurları dişlerin minesini aşındırarak alttaki sarı tabakanın açığa çıkmasına yol açar; dişleri sararır ve aşınır.
Doğal birtakım bileşenler dişleri hidrojen peroksit yahut hidroksil karbamidden daha inançlı bir biçimde beyazlatıyor. Bitkisel ilaçlar ve biyolojik diş beyazlatma casusları gün geçtikçe diş hekimliği alanında daha hayli yer buluyor.
Doğal meyve ve sebzelerden elde edilen askorbik asit de bu hususta tesirlidir. Askorbik asit içeren meyveler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür.
Turunçgiller: Turunçgillerin kabuklarının ortasındaki esansiyel yağın ana bileşeni limonen, diş beyazlatmada büyük umut vadediyor. Bir öteki bileşik ise L-askorbik asit (C vitamini). Tanınan bir antioksidan olarak diş eti hastalığını önlemeye yardımcıdır ve diş eti kanamalarını azaltır. Çürükleri ve diş kayıplarını önler. Sitrik asit de yavaşça ağartma özelliğine sahip zayıf bir organik asittir. Greyfurt, limon, misket limonu, mandalina ve portakalda bulunur.
Malik asit: Dişleri tahribatsız bir biçimde beyazlatmaya yardımcı olan elma, üzüm ve kiraz üzere meyvelerde bulunan bir başka zayıf asittir. Dişlerde yavaşça bir beyazlatma tesiri sağlar. bu biçimdece, üstte belirtilen meyvelerin, minenin yüzeysel katmanı üzerinde bir cilalama tesiri sağlamaya yardımcı olabileceği bilinmektedir.
Vanilya: İçeriğindeki ftalimido peroksi dişleri beyazlatabilen bir bileşen olduğu gösterilmiştir. Bu bileşen kaproik asit içerir, reçetesiz satın alınabilir ve tesirli bir beyazlatma unsurudur.
Süt eserleri: Laktik asit, biyo-koruyucu bir unsurdur ve ağız enfeksiyonlarını kontrol ederek diş eti hastalığına sebep olan bakterileri mahzurlar.
Muz kabuğu: Konutta uygulanabilecek yeterli bir beyazlatıcı ve olağanüstü bir mineral deposudur. Kabuğuyla süratli bir fırçalama, dişlerin mineralleşmesine ve güçlenmesine yardımcı olur.
Çilek suyu: Lekeli dişler üstündeki beyazlatma tesiri kanıtlanmıştır. Asidik özelliğinden dolayı diş minesi yüzeyinde kuvvetli bir oksitleyici casus olarak çalışır ve beyazlatır.