Deniz
New member
Aile Hekimi Kırmızı Reçete Yazabilir Mi?
Selam dostlar!
Hepimizin kafasını kurcalayan, “Acaba aile hekimim bana kırmızı reçete yazar mı, yoksa beni sadece aspirinle mi uğurlar?” sorusuna biraz farklı bir açıdan yaklaşmak istedim. Malum, konu ciddi ama biz forum ahalisi olarak işin biraz da eğlenceli tarafını kurcalamadan edemiyoruz.
Kırmızı Reçete = Kırmızı Kart?
Futbolda kırmızı kart görürsün, oyun dışı kalırsın. Bizim mevzu da ona benziyor: kırmızı reçete deyince akla hemen “aman dikkat!” geliyor. Aile hekimine gidiyorsun, diyelim sırtın ağrıyor. İçinden diyorsun ki: “Şu ağrı kesiciyi yazsa da kurtulsam.” Hekim ise sana bakıyor, sanki der gibi: “Evladım, benden kırmızı reçete çıkmaz. Ben aspirin, vitamin, en fazla soğuk algınlığı sihirbazıyım!”
Ama burası forum! Biraz da bizden duygusal yorumlar gelsin: Erkekler stratejik yaklaşır mesela. “Hocam, şimdi ben bu kırmızı reçeteyi alırsam; iş gücüm %30 artar, uyku düzenim %20 düzelir, ve hayatımda genel mutluluk oranım %15 yükselir. Dolayısıyla mantıksal olarak sizin yazmanız gerekir.”
Kadınlar ise empatiyle olaya yaklaşır: “Doktor bey, siz de yorgunsunuz biliyorum… Bunca hastayla uğraşıyorsunuz. Ama şu kırmızı reçeteyi vererek beni anlamış, bana değer vermiş olacaksınız. Biz bir aile gibiyiz değil mi? Hadi yazıverin…”
Erkeklerin Stratejik Hamleleri
1. Planlı Yaklaşım: Erkek forumdaşlardan biri hemen Google’a girer, “Aile hekimi kırmızı reçete yazabilir mi?” aratır, PDF yönetmelik bulur. Doktora giderken o PDF’yi çıktı alıp götürür. “Hocam bakın, 3. sayfanın 2. paragrafı… Yazabilirsiniz.”
2. Satranç Mantığı: Bir başkası da “Hocam siz yazın, eczaneden alırken sıkıntı çıkarsa ben başka strateji uygularım.” der. Yani hayatı satranç hamleleriyle yaşayan forumdaşlar için kırmızı reçete de bir açılış hamlesi meselesi.
3. Rasyonel Hesap: Bir de işi Excel tablosuna döken erkekler var. “Hocam bakın, reçetesiz yaşam performansım = 45. Kırmızı reçeteyle yaşam performansım = 87. Matematik yalan söylemez.”
Kadınların Empatik Yöntemleri
Kadın forumdaşlar işin ilişkisel kısmına odaklanır. Mesela:
- Doktorla bağ kurma: “Geçen sefer bana grip ilacını yazmıştınız ya hocam, gerçekten çok iyi gelmişti. Sizi öyle takdir ettim ki… İşte o yüzden kırmızı reçeteyi de en çok sizden almak isterim.”
- Sohbetle yumuşatma: Önce doktora “Hocam saçlarınız çok yakışmış” diyerek konuya giriş yapar, sonra yavaş yavaş reçeteye bağlar.
- Drama Queen Modu: “Hocam, sizden kırmızı reçete alamazsam ben mahvolurum, evdekiler perişan olur…”
Gerçekler ve Mizah Arasında
Tabii işin resmi kısmı şudur: Aile hekimleri genellikle kırmızı reçete yazmazlar, bu ilaçların yazılması için uzman hekime yönlendirirler. Çünkü kırmızı reçete = sıkı takip, ağır sorumluluk. Yani doktorun gözünde bu reçete, sabah kahvaltısında sucuk yemekten daha ağır bir risk barındırıyor.
Ama biz forum ahalisi olarak işi biraz magazinleştiriyoruz. Düşünsenize, aile hekiminin kapısında kuyruk var. İçeri giren herkes gizli ajan gibi fısıldıyor: “Hocam kırmızı reçete lazım…” Doktorun alnında terler, gözleri uzaklara dalar: “Çocuklar, ben sadece grip ve boğaz ağrısı çözerim, bu işler bana ağır gelir.”
Forumdaşlara Sorular!
- Erkek forumdaşlar: Sizce kırmızı reçete işi satrançtaki şah hamlesi midir, yoksa topyekûn bir strateji mi gerektirir?
- Kadın forumdaşlar: Doktora hangi empati cümlesiyle girerseniz, kırmızı reçete yazdırma ihtimaliniz %1 bile artar?
- Hepinize: Aile hekiminizin sizi “kırmızı reçete istemekle” suçlayıp gözlerinize Sherlock Holmes gibi bakması hiç oldu mu?
Sonuç: Hayalimiz, Gerçeğimiz
Sonuçta işin şakası bir yana, aile hekimi kırmızı reçete yazma konusunda sınırlı. Ama hayallerimizde hepimizin bir “süper aile hekimi” vardır: Batman gibi, cebinden kırmızı reçete çıkaran; bir yandan soğuk algınlığını tedavi eden, bir yandan da hayatımızı stratejik olarak düzene sokan.
Ama o güne kadar… biz burada forumda muhabbetimize devam ederiz. Siz de yaşadığınız ilginç diyalogları, stratejik hamlelerinizi ve empati dolu denemelerinizi yazın. Belki de hep birlikte yeni bir “kırmızı reçete taktik kitabı” hazırlarız.
Hadi bakalım forumdaşlar, top sizde!
Selam dostlar!
Hepimizin kafasını kurcalayan, “Acaba aile hekimim bana kırmızı reçete yazar mı, yoksa beni sadece aspirinle mi uğurlar?” sorusuna biraz farklı bir açıdan yaklaşmak istedim. Malum, konu ciddi ama biz forum ahalisi olarak işin biraz da eğlenceli tarafını kurcalamadan edemiyoruz.Kırmızı Reçete = Kırmızı Kart?
Futbolda kırmızı kart görürsün, oyun dışı kalırsın. Bizim mevzu da ona benziyor: kırmızı reçete deyince akla hemen “aman dikkat!” geliyor. Aile hekimine gidiyorsun, diyelim sırtın ağrıyor. İçinden diyorsun ki: “Şu ağrı kesiciyi yazsa da kurtulsam.” Hekim ise sana bakıyor, sanki der gibi: “Evladım, benden kırmızı reçete çıkmaz. Ben aspirin, vitamin, en fazla soğuk algınlığı sihirbazıyım!”
Ama burası forum! Biraz da bizden duygusal yorumlar gelsin: Erkekler stratejik yaklaşır mesela. “Hocam, şimdi ben bu kırmızı reçeteyi alırsam; iş gücüm %30 artar, uyku düzenim %20 düzelir, ve hayatımda genel mutluluk oranım %15 yükselir. Dolayısıyla mantıksal olarak sizin yazmanız gerekir.”
Kadınlar ise empatiyle olaya yaklaşır: “Doktor bey, siz de yorgunsunuz biliyorum… Bunca hastayla uğraşıyorsunuz. Ama şu kırmızı reçeteyi vererek beni anlamış, bana değer vermiş olacaksınız. Biz bir aile gibiyiz değil mi? Hadi yazıverin…”
Erkeklerin Stratejik Hamleleri
1. Planlı Yaklaşım: Erkek forumdaşlardan biri hemen Google’a girer, “Aile hekimi kırmızı reçete yazabilir mi?” aratır, PDF yönetmelik bulur. Doktora giderken o PDF’yi çıktı alıp götürür. “Hocam bakın, 3. sayfanın 2. paragrafı… Yazabilirsiniz.”
2. Satranç Mantığı: Bir başkası da “Hocam siz yazın, eczaneden alırken sıkıntı çıkarsa ben başka strateji uygularım.” der. Yani hayatı satranç hamleleriyle yaşayan forumdaşlar için kırmızı reçete de bir açılış hamlesi meselesi.
3. Rasyonel Hesap: Bir de işi Excel tablosuna döken erkekler var. “Hocam bakın, reçetesiz yaşam performansım = 45. Kırmızı reçeteyle yaşam performansım = 87. Matematik yalan söylemez.”
Kadınların Empatik Yöntemleri
Kadın forumdaşlar işin ilişkisel kısmına odaklanır. Mesela:
- Doktorla bağ kurma: “Geçen sefer bana grip ilacını yazmıştınız ya hocam, gerçekten çok iyi gelmişti. Sizi öyle takdir ettim ki… İşte o yüzden kırmızı reçeteyi de en çok sizden almak isterim.”
- Sohbetle yumuşatma: Önce doktora “Hocam saçlarınız çok yakışmış” diyerek konuya giriş yapar, sonra yavaş yavaş reçeteye bağlar.
- Drama Queen Modu: “Hocam, sizden kırmızı reçete alamazsam ben mahvolurum, evdekiler perişan olur…”
Gerçekler ve Mizah Arasında
Tabii işin resmi kısmı şudur: Aile hekimleri genellikle kırmızı reçete yazmazlar, bu ilaçların yazılması için uzman hekime yönlendirirler. Çünkü kırmızı reçete = sıkı takip, ağır sorumluluk. Yani doktorun gözünde bu reçete, sabah kahvaltısında sucuk yemekten daha ağır bir risk barındırıyor.
Ama biz forum ahalisi olarak işi biraz magazinleştiriyoruz. Düşünsenize, aile hekiminin kapısında kuyruk var. İçeri giren herkes gizli ajan gibi fısıldıyor: “Hocam kırmızı reçete lazım…” Doktorun alnında terler, gözleri uzaklara dalar: “Çocuklar, ben sadece grip ve boğaz ağrısı çözerim, bu işler bana ağır gelir.”
Forumdaşlara Sorular!
- Erkek forumdaşlar: Sizce kırmızı reçete işi satrançtaki şah hamlesi midir, yoksa topyekûn bir strateji mi gerektirir?
- Kadın forumdaşlar: Doktora hangi empati cümlesiyle girerseniz, kırmızı reçete yazdırma ihtimaliniz %1 bile artar?
- Hepinize: Aile hekiminizin sizi “kırmızı reçete istemekle” suçlayıp gözlerinize Sherlock Holmes gibi bakması hiç oldu mu?
Sonuç: Hayalimiz, Gerçeğimiz
Sonuçta işin şakası bir yana, aile hekimi kırmızı reçete yazma konusunda sınırlı. Ama hayallerimizde hepimizin bir “süper aile hekimi” vardır: Batman gibi, cebinden kırmızı reçete çıkaran; bir yandan soğuk algınlığını tedavi eden, bir yandan da hayatımızı stratejik olarak düzene sokan.
Ama o güne kadar… biz burada forumda muhabbetimize devam ederiz. Siz de yaşadığınız ilginç diyalogları, stratejik hamlelerinizi ve empati dolu denemelerinizi yazın. Belki de hep birlikte yeni bir “kırmızı reçete taktik kitabı” hazırlarız.
Hadi bakalım forumdaşlar, top sizde!