Türk sinemasının emektar oyuncularından, Altın Portakal ödüllü Ahmet Mekin’in kanser tedavisi bakılırsan 63 yıllık hayat arkadaşı Kumral Şükran Kurteli (82), 3 Şubat 2020’de, 2,5 aydır tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde onkoloji kısmında hayata gözlerini yummuştu.
Hastalığı boyunca eşinin yanından bir an olsun ayrılmayan ve Kurteli’nin vefatıyla sarsılan 89 yaşındaki Mekin, eşinin vefatından iki yıl daha sonra sessizliğini bozarak Posta’dan Alev Gürsoy Cimin’e konuştu.
“EŞİM GİTTİ VE BEN DAĞILDIM”
Oyuncu, “Kendimi hâlâ toparlayamadım. Hayat ve herkes manasını yitirdi. Tahminen bu acı hafifçeler sandım lakin hiç o denli olmadı. Nefes almak bile zül gelmeye başladı. Vaktin acıları hafifçelettiği büyük bir yalanmış. O denli romantik cümleler kuramamam, biz eşimle bir bütündük. O gitti ve ben dağıldım. Tek dileğim ondan evvel ölmekti ancak o da olmadı” sözlerini kullandı.
“CAMDAN ONU GÖRÜYORUM”
Daima eşinin mezarına gidip dertleştiğini anlatan Mekin, “Yaşıyorum ancak gelin bana sorun. Daima mezarına gidiyorum, bir daha hayatı onunla paylaşmaya devam ediyorum” diye konuştu.
Usta oyuncu, “Mezarlığı konutumun yanında, konutumuza bakıyor. Camdan onu görüyorum. Ona sabahları ‘günaydın’, akşamları ‘iyi geceler’ diyorum. Kimse erkekler ağlamaz demesin, ağlıyorum. Cemşit’ten farkım yok” dedi.
Ahmet Mekin, “Evlenmeyi düşünmez misiniz?” sorusuna, “Ben onu sonsuz bir aşkla severken nasıl bu biçimde bir ihanette bulunabilirim? Konuta yatılı bir çalışan bile almıyorum. Zira konutumda eşimden diğer bir bayan hiç olmadı” yanıtını verdi.
2 HAFTA EVVEL EŞİNİ ANLATMIŞTI
Ahmet Mekin, kendisi üzere oyuncu olan eşi için, vefatından 2 hafta evvel DHA’ya verdiği röportajda “1957 yılında eşim Avrupa’da Orhan Kemal’in romanından uyarlanan ‘Suçlu’ sineması ile uğraşıyordu. O tarihlerde tanıştık. bir arada yaşamaya karar verdik ve eşim o tarihten itibaren oyunculuk yapmayacağını söylemiş oldu. niye diye sordum, ‘Evlilikte, birlikte oyunculuk olmuyor’ dedi. O tarihten daha sonra da sinemaya dönmedi. Bu niçinle 63 yıl süren evliliğimizi o ayakta tuttu. tıpkı vakitte aslan üzere devam ettirdi. Torunlarımız evlenmeye başladı, etrafımız genişledi lakin bu hastalık bizi epey üzdü” tabirlerini kullanmıştı.
Hastalığı boyunca eşinin yanından bir an olsun ayrılmayan ve Kurteli’nin vefatıyla sarsılan 89 yaşındaki Mekin, eşinin vefatından iki yıl daha sonra sessizliğini bozarak Posta’dan Alev Gürsoy Cimin’e konuştu.
“EŞİM GİTTİ VE BEN DAĞILDIM”
Oyuncu, “Kendimi hâlâ toparlayamadım. Hayat ve herkes manasını yitirdi. Tahminen bu acı hafifçeler sandım lakin hiç o denli olmadı. Nefes almak bile zül gelmeye başladı. Vaktin acıları hafifçelettiği büyük bir yalanmış. O denli romantik cümleler kuramamam, biz eşimle bir bütündük. O gitti ve ben dağıldım. Tek dileğim ondan evvel ölmekti ancak o da olmadı” sözlerini kullandı.
“CAMDAN ONU GÖRÜYORUM”
Daima eşinin mezarına gidip dertleştiğini anlatan Mekin, “Yaşıyorum ancak gelin bana sorun. Daima mezarına gidiyorum, bir daha hayatı onunla paylaşmaya devam ediyorum” diye konuştu.
Usta oyuncu, “Mezarlığı konutumun yanında, konutumuza bakıyor. Camdan onu görüyorum. Ona sabahları ‘günaydın’, akşamları ‘iyi geceler’ diyorum. Kimse erkekler ağlamaz demesin, ağlıyorum. Cemşit’ten farkım yok” dedi.
Ahmet Mekin, “Evlenmeyi düşünmez misiniz?” sorusuna, “Ben onu sonsuz bir aşkla severken nasıl bu biçimde bir ihanette bulunabilirim? Konuta yatılı bir çalışan bile almıyorum. Zira konutumda eşimden diğer bir bayan hiç olmadı” yanıtını verdi.
2 HAFTA EVVEL EŞİNİ ANLATMIŞTI
Ahmet Mekin, kendisi üzere oyuncu olan eşi için, vefatından 2 hafta evvel DHA’ya verdiği röportajda “1957 yılında eşim Avrupa’da Orhan Kemal’in romanından uyarlanan ‘Suçlu’ sineması ile uğraşıyordu. O tarihlerde tanıştık. bir arada yaşamaya karar verdik ve eşim o tarihten itibaren oyunculuk yapmayacağını söylemiş oldu. niye diye sordum, ‘Evlilikte, birlikte oyunculuk olmuyor’ dedi. O tarihten daha sonra da sinemaya dönmedi. Bu niçinle 63 yıl süren evliliğimizi o ayakta tuttu. tıpkı vakitte aslan üzere devam ettirdi. Torunlarımız evlenmeye başladı, etrafımız genişledi lakin bu hastalık bizi epey üzdü” tabirlerini kullanmıştı.