SERCAN KISMET- Türkiye’nin en tanınan isimlerinin başında gelen Nurgül Yeşilçay, vizyonda olan ‘Mahalleden Arkadaşlar’ sinemasıyla izleyicisiyle buluştu. Starlığı bir devir başına epeyce taktığını belirten oyuncu, “Starlıkla nasıl baş edeceğim?’ ve ‘Özgürlüğüm elimden mi alınıyor?’ diye kendi kendime drama yarattım. Birinci vakit içinder terapi gördüm” dedi. Her projesiyle beğeni toplayan Yeşilçay’la, ‘Mahalleden Arkadaşlar’ı, bölümü, oğlu Osman Nejat’ı ve sevgilisi Necati Kocabay’ı konuştuk.
*‘Kim Bu Aile?’ sinemasından daha sonra artık ‘Mahalleden Arkadaşlar’la seyirci karşısındasınız. Tıpkı periyotta iki sinemanızın vizyonda olması nasıl bir his?
Pandemidilk evvel çektiğim sinemalar, art geriye vizyona girdi. Ben bu biçimde olmasını hayli tercih etmezdim. Seyircinin de başı karışıyor. Biri vizyondan çıktıktan daha sonra ötekinin beyazperdede olması daha uygun olurdu. Artık seyirci bir sinemama girmezse başkasına girecek. Benden kaçışları yok. (Gülüyor)
*Peki ‘Mahalleden Arkadaşlar’ nasıl bir sinema oldu?
Çok komik ve seyirlik bir sinema. her insanın 90’lı yılları özlediği bir devirde, bu proje düzgün gelecek. esasen Selçuk (Aydemir) güldürüde hayli yeterli… Selçuk’un yapıtından uyarlanmış bir iş. Kendi çocukluğunu ve ailesini anlatıyor.
*Son periyotta güldürü projelerinde yer alıyorsunuz. Dram işlerinden sıkıldınız mı?
Ağlamaktan sıkıldım. Gerçi bundan da her an sıkılabilirim. Aslında oyunculuğa güldürü ya da dram diye bakmıyorum. Oyuncu; güldürü, dram yahut endişe sinemasında de oynar. Deneme durumunu seviyorum.
*Siz kendinizi hangi çeşide daha fazlaca yakıştırıyorsunuz?
Komediyi tercih ederim. Oynaması daha zevkli.
*Son altı ayda 10 kilo verdiniz. Zorlandınız mı?
Zorlandım alışılmış… En güzel yapabildiğim diyeti buldum. Akşam yemek yedikten daha sonra, 16 saat bir şey tüketmiyorum. Lakin ben yemek yemeğe bayılıyorum. Yemek bence bir ritüel. Allah’ım herkese yemek yemeyi nasip etsin. En hayli korktuğum şey, bir gün iştahımın kapanması.
*bir müddetdir ekranda yoksunuz. Bir niçini var mı?
yaşamıma dizi maratonu girince, hiç bir özel hayatım kalmıyor. Yalnızca uyumaya vakit kalıyor fakat bu orta gerçekten dinlenmem gerekiyor. bir süre olmayacağım lakin illa ki ekrana döneceğim.
*İlerleyen devirde İstanbul’dan sıkılıp, Bodrum’a yerleşebilir misiniz?
Aslında Bodrum’u epey sevmiyorum. Orada konutum olduğu için daima gidiyorum. Bu yaz, “niçin mülke bağlanıyorum?” diyerek, öbür yere gittim. Oraya yerleşmem lakin öteki kent olabilir. Köy ömrü seviyorum, o denli bir yere gidebilirim. Şayet İstanbul üzere metropol kentte yaşayacaksanız şenlik ve bienal üzere şeyleri takip edeceksiniz ki manası olsun. Beşerler eziyet çekmek için İstanbul’da yaşıyor. Şu an boş olduğum için hepsine gidebiliyorum. Birinci sefer İstanbul’u metropol üzere yaşıyorum. Evvelce dizi setinden vakit kalmıyordu. İstanbul’daydım lakin köyde üzere yaşıyordum.
‘Terapi gördüm’
*Türkiye’nin star isimlerinin başında geliyorsunuz. Bu ilgi sizi hiç sıkıyor mu?
Ben onu seviyorum. Geçen gün İstanbul’da bir pazarda gezerken bayanın biri bana börek verdi ve “Sen yıllardır bizim hayatımızı güzelleştiriyorsun. Ne olur al” dedi. Bundan hoş iltifat olabilir mi? Halk seni görür görmez memnun oluyorsa, insanlara bu kadar kolay memnunluk verebiliyorsan, bunun nesi berbat olabilir? Ancak kimi vakit insanın kendine bile berbat geldiği vakit oluyor, o periyotlarda de dışarı çıkmıyorum.
*Hiç starlık tesirinde kaldınız mı?
İlk dönemlerimde bu biçimde şeylere hayli kafayı taktım. Her şey bana büyük büyük geliyordu. ‘Starlıkla nasıl baş edeceğim?’ ve ‘Özgürlüğüm elimden mi alınıyor?’ diye kendi kendime drama yarattım. O yüzden ‘İkinci Bahar’ ve ‘Asmalı Konak’ vaktinde terapi gördüm. Lakin artık öteki bir yaşama formülünü unuttum. 46 yaşındayım, 20 yaşından beri de ekrandayım. hayatımın daha epey vaktini ünlü olarak yaşadığım için, ötekini unuttum.
‘Mutfağa girilmesine sinirlenirim’
*‘Mahalleden Arkadaşlar’ üzere Necati Bey’le de evliliğiniz daima erteleniyor. Düğün ne vakit olur?
Azimliyiz, evleneceğiz. Üşengeçlikten evlenemiyoruz. Arkadaşlarımız vaktinde, ‘Düğün yapın, o denli evlenin’ dediler. Biz de ‘Tamam’ dedik. Daima düğün yapacağız diye bekledik, yoksa gidip evleniriz.
*Sizden sürpriz bir nikâh bekliyoruz. Olur mu bu biçimde bir şey?
Ben de bekliyorum. Kimseye haber vermeden her an evlenebiliriz. bu biçimde bir şey yapabilirim. İlgimiz beş yıl oldu. Artık evlensek ne olur evlenmesek ne olur? Fakat herkes hayli sorduğu için her an nikâh masasına oturabiliriz.
*Evde sisteminiz nasıl? Necati Beyefendi mutfağa girer mi?
Mutfağa sokmam. Mutfağa girilmesine de sinirlenirim. Mutfak benim için terapi… YouTube açıp, bulaşıkları elde yıkarım. Çok yağlı değilse bulaşık makinesine koymam. Suyla oynamak bana hoş geliyor. Bir sabah kalktım Necati geceden mutfağı düzenlemiş, o denli görür görmez hayallerim yıkıldı. Mesken dağınık olabilir fakat mutfak pak olacak. O denli bir takıntım var.
‘Çocukların üzerine epey gidiyorlar’
*Genç oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Çocukların üzerine epeyce gidiyorlar. Gençlerin hepsini seviyorum. Bu çocuklar neler gördü, neler… En sıradani pandemi yaşadılar. Onlardan ‘Süpermen’ olmasını bekliyoruz. İsim asla vermeyeceğim ancak fazlaca yetenekli oyuncular var. Türkiye’deki oyuncular fazlaca yetenekli.
*Ama toplumsal medyada birtakım kullanıcılar, insanların ömrüne karışıyor. Bu hususta ne düşünüyorsunuz?
Ben, bana DM’den gelen hiç bir bildirisi okumuyorum. Fotoğrafımı paylaşıp, kendi işime dönüyorum. Oraya takılmıyorum.
*Osman Nejat’ın ergenlik devri bitti mi?
Ergenlik devirleri bitti. 16 yaşına girer girmez, bitirdi. Artık oğlumla sanat sohbetleri yapıyoruz.
*Bir oyuncu daha geliyor diyebilir miyiz?
Yönetmenlik okuyor. Fakat işin hoş tarafı adamlar direktör olacaklara, ‘Oyunculuk’ dersi veriyor. Profesyonel çalışıyorlar. daha sonra bir bakıyorsun Lady Gaga taş üzere oynuyor, fakat asıl oynatana bak. Osman Nejat, senaryo da yazıyor. Tam bizim bölümden…
*‘Kim Bu Aile?’ sinemasından daha sonra artık ‘Mahalleden Arkadaşlar’la seyirci karşısındasınız. Tıpkı periyotta iki sinemanızın vizyonda olması nasıl bir his?
Pandemidilk evvel çektiğim sinemalar, art geriye vizyona girdi. Ben bu biçimde olmasını hayli tercih etmezdim. Seyircinin de başı karışıyor. Biri vizyondan çıktıktan daha sonra ötekinin beyazperdede olması daha uygun olurdu. Artık seyirci bir sinemama girmezse başkasına girecek. Benden kaçışları yok. (Gülüyor)
*Peki ‘Mahalleden Arkadaşlar’ nasıl bir sinema oldu?
Çok komik ve seyirlik bir sinema. her insanın 90’lı yılları özlediği bir devirde, bu proje düzgün gelecek. esasen Selçuk (Aydemir) güldürüde hayli yeterli… Selçuk’un yapıtından uyarlanmış bir iş. Kendi çocukluğunu ve ailesini anlatıyor.
*Son periyotta güldürü projelerinde yer alıyorsunuz. Dram işlerinden sıkıldınız mı?
Ağlamaktan sıkıldım. Gerçi bundan da her an sıkılabilirim. Aslında oyunculuğa güldürü ya da dram diye bakmıyorum. Oyuncu; güldürü, dram yahut endişe sinemasında de oynar. Deneme durumunu seviyorum.
*Siz kendinizi hangi çeşide daha fazlaca yakıştırıyorsunuz?
Komediyi tercih ederim. Oynaması daha zevkli.
*Son altı ayda 10 kilo verdiniz. Zorlandınız mı?
Zorlandım alışılmış… En güzel yapabildiğim diyeti buldum. Akşam yemek yedikten daha sonra, 16 saat bir şey tüketmiyorum. Lakin ben yemek yemeğe bayılıyorum. Yemek bence bir ritüel. Allah’ım herkese yemek yemeyi nasip etsin. En hayli korktuğum şey, bir gün iştahımın kapanması.
*bir müddetdir ekranda yoksunuz. Bir niçini var mı?
yaşamıma dizi maratonu girince, hiç bir özel hayatım kalmıyor. Yalnızca uyumaya vakit kalıyor fakat bu orta gerçekten dinlenmem gerekiyor. bir süre olmayacağım lakin illa ki ekrana döneceğim.
*İlerleyen devirde İstanbul’dan sıkılıp, Bodrum’a yerleşebilir misiniz?
Aslında Bodrum’u epey sevmiyorum. Orada konutum olduğu için daima gidiyorum. Bu yaz, “niçin mülke bağlanıyorum?” diyerek, öbür yere gittim. Oraya yerleşmem lakin öteki kent olabilir. Köy ömrü seviyorum, o denli bir yere gidebilirim. Şayet İstanbul üzere metropol kentte yaşayacaksanız şenlik ve bienal üzere şeyleri takip edeceksiniz ki manası olsun. Beşerler eziyet çekmek için İstanbul’da yaşıyor. Şu an boş olduğum için hepsine gidebiliyorum. Birinci sefer İstanbul’u metropol üzere yaşıyorum. Evvelce dizi setinden vakit kalmıyordu. İstanbul’daydım lakin köyde üzere yaşıyordum.
‘Terapi gördüm’
*Türkiye’nin star isimlerinin başında geliyorsunuz. Bu ilgi sizi hiç sıkıyor mu?
Ben onu seviyorum. Geçen gün İstanbul’da bir pazarda gezerken bayanın biri bana börek verdi ve “Sen yıllardır bizim hayatımızı güzelleştiriyorsun. Ne olur al” dedi. Bundan hoş iltifat olabilir mi? Halk seni görür görmez memnun oluyorsa, insanlara bu kadar kolay memnunluk verebiliyorsan, bunun nesi berbat olabilir? Ancak kimi vakit insanın kendine bile berbat geldiği vakit oluyor, o periyotlarda de dışarı çıkmıyorum.
*Hiç starlık tesirinde kaldınız mı?
İlk dönemlerimde bu biçimde şeylere hayli kafayı taktım. Her şey bana büyük büyük geliyordu. ‘Starlıkla nasıl baş edeceğim?’ ve ‘Özgürlüğüm elimden mi alınıyor?’ diye kendi kendime drama yarattım. O yüzden ‘İkinci Bahar’ ve ‘Asmalı Konak’ vaktinde terapi gördüm. Lakin artık öteki bir yaşama formülünü unuttum. 46 yaşındayım, 20 yaşından beri de ekrandayım. hayatımın daha epey vaktini ünlü olarak yaşadığım için, ötekini unuttum.
‘Mutfağa girilmesine sinirlenirim’
*‘Mahalleden Arkadaşlar’ üzere Necati Bey’le de evliliğiniz daima erteleniyor. Düğün ne vakit olur?
Azimliyiz, evleneceğiz. Üşengeçlikten evlenemiyoruz. Arkadaşlarımız vaktinde, ‘Düğün yapın, o denli evlenin’ dediler. Biz de ‘Tamam’ dedik. Daima düğün yapacağız diye bekledik, yoksa gidip evleniriz.
*Sizden sürpriz bir nikâh bekliyoruz. Olur mu bu biçimde bir şey?
Ben de bekliyorum. Kimseye haber vermeden her an evlenebiliriz. bu biçimde bir şey yapabilirim. İlgimiz beş yıl oldu. Artık evlensek ne olur evlenmesek ne olur? Fakat herkes hayli sorduğu için her an nikâh masasına oturabiliriz.
*Evde sisteminiz nasıl? Necati Beyefendi mutfağa girer mi?
Mutfağa sokmam. Mutfağa girilmesine de sinirlenirim. Mutfak benim için terapi… YouTube açıp, bulaşıkları elde yıkarım. Çok yağlı değilse bulaşık makinesine koymam. Suyla oynamak bana hoş geliyor. Bir sabah kalktım Necati geceden mutfağı düzenlemiş, o denli görür görmez hayallerim yıkıldı. Mesken dağınık olabilir fakat mutfak pak olacak. O denli bir takıntım var.
‘Çocukların üzerine epey gidiyorlar’
*Genç oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Çocukların üzerine epeyce gidiyorlar. Gençlerin hepsini seviyorum. Bu çocuklar neler gördü, neler… En sıradani pandemi yaşadılar. Onlardan ‘Süpermen’ olmasını bekliyoruz. İsim asla vermeyeceğim ancak fazlaca yetenekli oyuncular var. Türkiye’deki oyuncular fazlaca yetenekli.
*Ama toplumsal medyada birtakım kullanıcılar, insanların ömrüne karışıyor. Bu hususta ne düşünüyorsunuz?
Ben, bana DM’den gelen hiç bir bildirisi okumuyorum. Fotoğrafımı paylaşıp, kendi işime dönüyorum. Oraya takılmıyorum.
*Osman Nejat’ın ergenlik devri bitti mi?
Ergenlik devirleri bitti. 16 yaşına girer girmez, bitirdi. Artık oğlumla sanat sohbetleri yapıyoruz.
*Bir oyuncu daha geliyor diyebilir miyiz?
Yönetmenlik okuyor. Fakat işin hoş tarafı adamlar direktör olacaklara, ‘Oyunculuk’ dersi veriyor. Profesyonel çalışıyorlar. daha sonra bir bakıyorsun Lady Gaga taş üzere oynuyor, fakat asıl oynatana bak. Osman Nejat, senaryo da yazıyor. Tam bizim bölümden…