Endüstri 4.0 birçok etkinlikte, fuarda, seminerde konuşula dursun, bugün sizleri biraz geçmişe götürmek istedik. Dahası Endüstri 4.0‘ın daha iyi anlaşılabilmesi için bir önceki sanayi devrimini, ortaya çıkış nedenlerini toplumu nasıl etkilediğini göz atmak iyi olacaktır. Gelin şimdi hep birlikte Endüstri 3.0’a bir göz atalım.
Endüstri devrimi terimi ilk defa Fransız iktisatçı Auguste Blanqui tarafından ortaya atılmıştır. Bilim literatürüne yerleşmesini sağlayan kişi ise Alman politik filozof Friedrich Engels olmuştur. 18. yüzyılda İngiltere’de başlayan birinci sanayi devrimi adım adım Avrupa’ya yayılmıştır. Sanayi tarihçileri 1760-1830 yılları arasındaki bu erken dönem sanayileşmeye 1. Endüstri Devrimi adını vermektedirler.
Üçüncü sanayi devrimi 20.yy’ın ilk yarısından başlayıp 20.yy’ın sonuna kadar olan dönemi kapsamaktadır. Üçüncü sanayi devrimi birçok ülkenin eş zamanlı katkısı ile ortaya çıkmıştır. Bunun en önemli sebebi ise artık haberleşmenin de giderek yaygınlaşmasıdır. 1969 yılında ilk PLC’nin üretilmesini üçüncü sanayi devriminin başlangıcı olarak sayabiliriz.
Neden Endüstri 3.0’a İhtiyaç Duyuldu?
-Üreticiler kaynakların sınırısız olmadığının farkına vardı. Elindeki kaynağın en iyi verimli şekilde nasıl kullanabileceğinin peşine düştü.
-Dünya’daki sınırlar yavaş yavaş kalkmaya başladı. Daha entegre ve küresel bir dünya düzenin temelleri atılmaya başlandı. Bu da rekabeti ortaya çıkardı. Artık firmaların tek rakibi yerel firmalar dahil, çok uluslu ya da yabancı firmalarda işin içindeydi.
-Malzeme bilimi keşfedildi. Malzemelerin çok farklı boyutta ve sayıda işlenebilmesi üreticilere gıdadan, lojistiğe çok farklı kapılar açtı.
-2.Dünya Savaşından sonra dünya nüfusu giderek artıyordu. Bu denli büyük nüfus artışı daha büyük toplu üretim sistemleri demekti.
-Enerjinin önemi anlaşıldı. Özellikle petrol ve türevlerinde yaşanan krizler yenilenebilir enerjiye devletleri itti. Bu yöndeki teknolojiler desteklenmeye başlandı.
Endüstri 3.0’da mantık işlemcileri ve bilgi teknolojisini kullanarak süreçleri otomatik hale getirdik. Bu süreçler genellikle büyük ölçüde insan müdahalesi olmadan işliyor, ancak arkasında hala büyük ölçüde insani bir özellik var. Eski yönteme (Endüstri 3.0) bir örnek olarak, bir CNC makinesini ele alalım: büyük ölçüde otomatikleştirilmiş olsa da, yine de bir insan denetleyiciden girdiye ihtiyaç duyar. Süreç, verilere göre değil, insan girdisine göre otomatikleştirilir.
Endüstri 4.0 Entegrasyon İçin Var!
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi aslında Endüstri 4.0 öncesinde birçok teknoloji veya ürünü Endüstri 3.0’da kullanıyorduk. Endüstri 4.0’ın bizlere sağlayacağı durum bu sistemlerin birbiri ile entegrasyonu. Hala birçok makine birbiri ile konuşamıyor ve veri toplama ve anlamlandırma her sistem için çok farklı. Örneğin hala robot sistemleri ile enerji verimliliği sistemini bir araya getiremiyorum. İşte endüstri 4.0 bizlere bunu sağlayacak. Endüstri 3.0’daki kazanımlarımızı tek bir ekrandan veya sistemden kontrol etmemizi sağlayacak olan Endüstri 4.0 olacak.
Endüstri devrimi terimi ilk defa Fransız iktisatçı Auguste Blanqui tarafından ortaya atılmıştır. Bilim literatürüne yerleşmesini sağlayan kişi ise Alman politik filozof Friedrich Engels olmuştur. 18. yüzyılda İngiltere’de başlayan birinci sanayi devrimi adım adım Avrupa’ya yayılmıştır. Sanayi tarihçileri 1760-1830 yılları arasındaki bu erken dönem sanayileşmeye 1. Endüstri Devrimi adını vermektedirler.
Üçüncü sanayi devrimi 20.yy’ın ilk yarısından başlayıp 20.yy’ın sonuna kadar olan dönemi kapsamaktadır. Üçüncü sanayi devrimi birçok ülkenin eş zamanlı katkısı ile ortaya çıkmıştır. Bunun en önemli sebebi ise artık haberleşmenin de giderek yaygınlaşmasıdır. 1969 yılında ilk PLC’nin üretilmesini üçüncü sanayi devriminin başlangıcı olarak sayabiliriz.
Neden Endüstri 3.0’a İhtiyaç Duyuldu?
-Üreticiler kaynakların sınırısız olmadığının farkına vardı. Elindeki kaynağın en iyi verimli şekilde nasıl kullanabileceğinin peşine düştü.
-Dünya’daki sınırlar yavaş yavaş kalkmaya başladı. Daha entegre ve küresel bir dünya düzenin temelleri atılmaya başlandı. Bu da rekabeti ortaya çıkardı. Artık firmaların tek rakibi yerel firmalar dahil, çok uluslu ya da yabancı firmalarda işin içindeydi.
-Malzeme bilimi keşfedildi. Malzemelerin çok farklı boyutta ve sayıda işlenebilmesi üreticilere gıdadan, lojistiğe çok farklı kapılar açtı.
-2.Dünya Savaşından sonra dünya nüfusu giderek artıyordu. Bu denli büyük nüfus artışı daha büyük toplu üretim sistemleri demekti.
-Enerjinin önemi anlaşıldı. Özellikle petrol ve türevlerinde yaşanan krizler yenilenebilir enerjiye devletleri itti. Bu yöndeki teknolojiler desteklenmeye başlandı.
Endüstri 3.0’da mantık işlemcileri ve bilgi teknolojisini kullanarak süreçleri otomatik hale getirdik. Bu süreçler genellikle büyük ölçüde insan müdahalesi olmadan işliyor, ancak arkasında hala büyük ölçüde insani bir özellik var. Eski yönteme (Endüstri 3.0) bir örnek olarak, bir CNC makinesini ele alalım: büyük ölçüde otomatikleştirilmiş olsa da, yine de bir insan denetleyiciden girdiye ihtiyaç duyar. Süreç, verilere göre değil, insan girdisine göre otomatikleştirilir.
Endüstri 4.0 Entegrasyon İçin Var!
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi aslında Endüstri 4.0 öncesinde birçok teknoloji veya ürünü Endüstri 3.0’da kullanıyorduk. Endüstri 4.0’ın bizlere sağlayacağı durum bu sistemlerin birbiri ile entegrasyonu. Hala birçok makine birbiri ile konuşamıyor ve veri toplama ve anlamlandırma her sistem için çok farklı. Örneğin hala robot sistemleri ile enerji verimliliği sistemini bir araya getiremiyorum. İşte endüstri 4.0 bizlere bunu sağlayacak. Endüstri 3.0’daki kazanımlarımızı tek bir ekrandan veya sistemden kontrol etmemizi sağlayacak olan Endüstri 4.0 olacak.