Cemal Kaşıkçı itirazına damga vuran mahkeme şerhi

bencede

New member
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi 7 Nisan’da verdiği kararla, 2 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na gittikten daha sonra burada öldürüldüğü belirlenen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti belgesini Suudi Arabistan’a devretti.

GÖZLERİN ÇEVRİLDİĞİ MAHKEME



Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in vekili Avukat Gökmen Başpınar, Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüşüyle belgenin Suudi Arabistan’a verilmesi istikametindeki sonucun bozulması için Ankara 14. Yönetim Mahkemesi ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazlarda bulundu.

Ankara 14. Yönetim Mahkemesi “İdari davaya bahis olabilecek süreç mahiyetinde olmadığı görüldüğünden davanın temelini inceleme imkanının bulunmadığı kararına varılmıştır” diyerek oy birliği ile itirazı reddetti.

Gözler ise 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin itiraza vereceği karşılığa çevrildi. Mahkeme, oy oldukcaluğu ile yapılan itirazı reddetti.

MAHKEME LİDERİN KARARA DAMGA VURAN ŞERHİ

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı reddetme öne sürülen nedeninde, “Adalet Bakanlığı tarafınca verilmiş olan kovuşturmanın Suudi Arabistan isimli makamlarına döneminin uygun görülmesi sonucu, Merkezi Makamın takdir yetkisi kapsamında verilmiş bir karar olup; itiraz mercii olan Mahkememizin bu sonucu denetleme ytesirinin bulunmadığı” biçiminde söz kullandı.



Oy fazlacaluğu ile alınan ret sonucunda, mahkeme liderinin koyduğu muhalefet şerhi dikkat çekti. 5 sayfadan oluşan mahkeme sonucunın, 4 sayfası mahkeme liderinin muhalefet şerhinden oluştu.

EVRAKIN SUUDİ ARABİSTAN’A DEVRANI YASAYA KARŞIT

12. Ağır Ceza Mahkemesi lideri, evrakın Suudi Arabistan’a zamanının 6706 sayılı kanuna alışılmamış olduğunu belirtti.

Mahkeme Lideri, Türkiye’de yargılanan 11 kişi hakkında Suudi Arabistan’da daha evvel yargılama yapıldığı ve karar verildiğini belirtilerek, “kovuşturması devredilen 11 sanıkla ilgili Suudi Arabistan isimli makamlarının ‘mükerrer yargılama yasağı kapsamında’ davayı reddedeceği aşikardır” dedi.

Mahkeme lideri şerhine şöyleki devam etti:



“Başka ülkede yargılanan ve haklarında karar verilen sanıklarla ilgili ülkemizde görülen davanın önce yargılamayı yapan ülkeye devredilemeyeceği, ötürüsıyla Suudi Arabistan da yargılanan ve haklarında karar kurulan 11 sanıkla ilgili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin zaman sonucunın 6706 Sayılı Kanuna alışılmamış olduğu kanaatindeyim.”

ADALET BAKANLIĞI’NIN ALMADIĞI TEMİNAT

Mahkeme Lideri şerhinin devamında, Adalet Bakanlığı’nın evrakın dönemine ait 1 Nisan tarihindeki sonucunı eleştirdi. Bakanlığın, evrakta ismi olan sanıklarla ilgili vefat cezası yahut insan onuru ile bağdaşmayan bir ceza verilmemesine yönelik teminat alınmadığına vurgu yapılarak, bu durumun 6706 Sayılı Kanuna ters olduğuna dikkat çekildi şöyleki denildi:

“6706 Sayılı Kanunun 11/1-d unsuru ‘İade talebinin, mevt cezası yahut insan onuru ile bağdaşmayan bir ceza gerektiren cürümlere ait olması’ halinde iade talebinin kabul edilemeyeceğine amirdir. Birebir unsurun 3. Fıkrası “ölüm cezası yahut insan onuru ile bağdaşmayan bir cezanın infaz edilmeyeceğine dair kâfi teminat verilmesi halinde” iade talebinin kabul edilebileceğini düzenlemiştir. Hatalıların iadesine ait bu düzenleme, mahiyeti itibarıyle soruşturma ve kovuşturmanın evresine de şamildir. Adalet Bakanlığı’nın, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/04/2022 tarihindeki talebine, ivedi kaydıyla birebir gün verdiği teminatsız ”uygundur” sonucu, bu haliyle 6706 Sayılı Kanunun 11/1-d unsuruna muhalif olduğu, bu karşıtlık giderilmeden verilen bölüm sonucunın hakikat olmadığı kanaatindeyim.”

Detaylar geliyor…



Fethi Yılmaz